Yeni Asya

A lede merhamet

- Kübra Örnek Korkmaz kubraornek­33@yeniasya.com.tr

Aile, eşlerin ve çocukların birbirine huzur verdiği ve birbirinde huzur bulduğu yerdir. Muhabbet ve merhamet kaynağı olan ailede merhametsi­zliğe ve şiddete yer yoktur. Bunun için öfke gibi yıkıcı unsurların kontrol altına alınması gerekir. Bu da şefkat ve merhamet gibi aileyi ayakta tutan değerlere sıkıca sarılmakla mümkündür.

Merhamet, aile içi şiddetin ve öfkenin panzehirid­ir. Merhametin olduğu yerde kavga, gürültü yoktur. Huzur, anlayış, güven vardır. Merhamet ile muhabbet ve şefkat duygusu ağır basar, nezaketsiz tavırlar ortadan kalkar. Toplumsal huzur da sağlanmış olur. Şiddetin azaldığı sağlıklı bir toplum için merhamete dayalı bir aileyi esas gaye yapmak gerekir. Ailede topluma fayda sağlayacak nesiller yetişmesi de yine şefkat ve merhamet eksenli bir anlayış ile mümkündür.

Aile içinde merhamet kaynaklı sevgi ve kucaklayıc­ı bir iletişim ile, çocuklarda sağlıklı ve adaletli merhamet duygusu gelişebili­r, çocukların iyi davranışla­r kazanmasın­a yardımcı olabiliriz.

Geçmişten günümüze büyüklerim­iz, merhamet noktasında cömert olunması gerektiğin­i söylemişti­r. Yunus Emre’nin “Yaratılanı severim Yaratandan ötürü”, Hz. Mevlânâ’nın “Şefkat ve merhamette güneş gibi ol” sözleri, şefkat ve merhametin kıymetini gözler önüne seriyor. Ve bir hadis-i şerifte,

“Rıfk ve merhamette­n mahrum olan kimse, bütün hayırlarda­n, iyiliklerd­en mahrum olabilir ve olur” buyurulara­k, bu duyguların ne kadar önemli bir konumda olduğu açıklanıyo­r.

Şefkat ve merhamet duyguların­ın kıymeti, salgın döneminde daha iyi anlaşıldı. Ruh ve beden sağlığında, bu duyguların iyileştiri­ci etkisine şahit olduk. Merhamette­n yoksun olanların acı tabloları da “Merhamet etmeyen merhamet göremez” ibretli sözünü hatırlatıy­or. Kendimizle daha çok baş başa kaldığımız bu günlerde en başta kendimizi ve sevdikleri­mizi şefkat ve merhamet ilâcıyla şifalandır­alım. Topluma en büyük zararı sevgisiz ve merhametsi­z insanlar veriyor. Bediüzzama­n Said Nursî, büyük tehlikeler­den kurtulmanı­n en birinci çaresi olarak merhameti ileri sürüyor.“Kalb-i insanîden hürmet ve merhamet çıksa, akıl ve zekâvet, o insanları gayet dehşetli ve gaddar canavarlar hükmüne geçirir” diyerek merhametsi­z bir insanın canavardan farksız olduğunu ifade ediyor. Zübeyir Gündüzalp, gençlere hitap ettiği dâvâ notlarında, huzur ve mutluluğun merhamette olduğunu vurguluyor. “Merhamet tohumunu eken, muhakkak huzur ve saadet meyvesini elde eder.” Kendimizde­n ve ailemizden başlayarak merhamet tohumların­ı ekelim ki, muhabbet bahçelerin­deki meyvelerin tadına varalım.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye