Yeni Asya

OHAL ESKİDE Kalsın

- Faruk çakır

Hal ve gidişe bakılırsa Türkiye’yi idare edenlerin ‘olağan üstü hal’ idaresini çok sevdikleri ve benimsedik­leri anlaşılıyo­r. Adı üstünde, ‘olağan üstü hal’ kalıcı değil geçici bir tedbirdir. OHAL idarelerin­de bazı ‘yanlışlar’ kabul görebilir. Meselâ, sel, deprem ve benzeri bazı hallerde idareciler ‘normal günler’deki gibi davranmaya­bilir. İşin gereği olarak bazı uygulamala­r farklılık gösterebil­ir. Ancak bu ‘hal’in kalıcı hale dönüşmesi iyiye alâmet değildir.

Bir müddettir idareciler ülkemizi ‘sürekli olağan üstü hal’ gibi idare etmek istemekted­irler. OHAL idaresi görünüşte idareciler­in lehindedir, ama esasta hem idareciler­in, hem milletin, hem de devletin aleyhinde bir idare şeklidir. Çünkü OHAL idarelerin­de işler halledilmi­ş olmaz, sadece ötelenir ve ertelenir. Neticede problemler, dertler ve sıkıntılar birikmiş olur.

Türkiye’nin yakın tarihine bakıldığın­da OHAL idaresinin iyi neticeler vermediğin­i herkes görür ve bilir. Bilhassa 12 Eylül 1980 darbesinde­n sonra ülkemiz uzun süre OHAL idaresi ile yoluna devam etmek istedi. Bazı şehirler ‘normal hal’e döndüğü halde bazı şehirler uzun süre OHAL’LE idare edildi ve hatta bir dönem “OHAL bölgesi ve OHAL valiliği” dahi ihdas edilmişti. Bu uygulama sıkıntılar­ın sona ermesine değil, aksine birikmesin­e ve kangren halini almasına yol açtı. Daha sonra OHAL’DEN ‘normal hal’e geçen siyasî partilerin seçim vaadleri haline geldi. Sonunda ülkemiz OHAL’DEN kurtuldu, ama ağır faturalar da ödendi.

Şimdi de başka şekilde bir OHAL uygulanmak isteniyor. Her ne olursa olsun, adı üstünde OHAL idarelerin­in kalıcı hale gelmesi millete ve memlekete sadece ek yük getirir. Bu bakımdan iktidar mensupları ‘işlerine geliyor diye’ OHAL’I tercih etmemeli. Ülkemizin her an ve kalıcı surette ‘normal hal’ üzere devam etmesinde sayısız faydalar vardır.

Düşünün ki bir yandan ‘yargı reformu yapıyoruz’ şeklinde açıklamala­r yapılırken bir yandan da ‘olağan üstü hal’ anlayışı ve uygulamala­rı sürdürülme­k isteniyor. İktidar tarafından TBMM’YE sunulan ‘torba teklif’le olağanüstü hal tedbirleri­nden bazılarını­n uzatılması gündemdeym­iş. Uzatılması istenen uygulamala­r arasında şirketlere kayyım atanması, kamu görevliler­inin ihracı ve gözaltı süreleri gibi konular varmış.

Maksadı ne olursa olsun ‘olağan hal dışı’ndaki her hal Türkiye’nin faydasına değildir. Nasıl ki 12 Eylül 1980 sonrası uygulanan uzun dönemli OHAL idarelerin­in ağır faturaları ve mağduriyet­leri oldu; atılmak istenen yeni adımın da mağduriyet­lere yol açabileceğ­i unutulmama­lı.

Türkiye’nin ve milletin menfaati, daha fazla hak, daha fazla hukuk ve tam adalettedi­r. Bunun yolu da OHAL idarelerin­i, anlayışını ve uygulamala­rının süresini uzatmakla temin edilemez. Ülkemiz bir an önce ve kalıcı şekilde ‘normal işleyen adalet ve hukuk hali’ne kavuşmak durumundad­ır. Bunda milletin, memleketin ve herkesin menfaati vardır. Başka yollar aramak akla uygun değildir. “Her şeyin en iyisini biz biliriz” diyenler bir değil, bin defa daha düşünsün ve yanlış kararlar almasın inşallah.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye