Ramazan-ı Şerif baki bir ömrü kazandırır
D ünyada ahiret ticareti için, ziraat ve ticaret etmeye gelen insanın kazancına bakan Ramazan ayının siyamının birçok hikmetlerinden bir hikmeti de şudur; Ramazanda yapılan amellerin sevabı bire bindir. Kur’ân-ı Hakîmin, nass-ı hadis ile, her bir harfinin on sevabı var. Bu on hasenedir. On adet Cennet meyvesi getirir. Ramazan-ı Şerifte her bir harfin on değil, bin sevabı vardır. Âyet’ül Kürsî gibi âyetlerin her bir harfinin binler sevabı vardır. Bu bağlamda Üstad Bediüzzaman şöyle der; “Evet, her bir harfi otuz bin baki meyveler veren Kur’ân-ı Hakîm, öyle bir nuranî şecere-i Tuba hükmüne geçiyor ki, milyonlarla o baki meyveleri Ramazan-ı Şerifte mü’minlere kazandırır. İşte gel, bu kudsî, ebedî, kârlı ticarete bak, seyret ve düşün ki, bu hurufatın kıymetini takdir etmeyenler hadsiz bir hasarette olduğunu anla. İşte, Ramazan-ı Şerif adeta bir ahiret ticareti için gayet kârlı bir meşher, bir pazardır; ve uhrevî hasılat için, gayet münbit bir zemindir; ve neşvünema-i a’mal için, bahardaki ma-i Nisandır.”
Hakikaten Ramazan-ı Şerif, ahiret ticareti için, çok kârlı bir meşher ve bir pazar hükmündedir. İnsan savmı ile, Samediyete bir nevi ayinedarlık etmektedir. Ramazan, şu fani dünyamızda, fani ömür içinde ve kısa bir hayatta baki bir ömrü ve uzun bir sermedi hayatı kazandırır. Bir tek Ramazan, seksen senelik bir ömür semeratını biz Müslümanlara kazandırabilir. Leyle-i Kadir ise, nass-ı Kur’ân ile bin aydan daha hayırlı olduğu bu sırra bir hüccet-i katıadır. Ramazan-ı Şerifte, Kur’ânı çok okumalıyız. Çünkü, her bir harfinin on değil, binler ve Ramazanın Cuma’larında daha ziyadedir. Kadir Gecesi’nde, Kur’ân’ın hurufatının sevabı otuz bin hasene değerindedir. Ramazanı dolu dolu yaşayalım.
Artık galet uykusundan uyanalım inşallah.