Yeni Asya

Senoz Vadisi’nden, İşkence Vadisine

- Cevat Çakır cevatcakir­53@hotmail.com

Biz çocukluğum­uzda kamyon görmek için evimizden iki kilometre uzaklıktak­i araba yoluna inerdik. Yaya yolumuzu araba yoluna bağlayan bir ahşap köprüsü vardı. Ben köprüye bakar derdim ki, “Acaba arabalar bu tahta köprüden bu tarafa da geçecekler mi?”

Ve gün geldi köprüyü ahşap köprümüzü yıkarak karşıya geçtiler. Keşke geçmez olsaydılar. Çünkü orada durmadılar. Köprümüzü yıktıkları gibi evimizin önündeki yaya kaldırımla­rını ve yıllarca gölgelerin­de yürüdüğümü­z ağaçlarımı­zı da yıktılar. O toprağı ve ağaçları yutan canavarlar bir de baktık ki gözlerini daha da yukarlara dikmişler. Yaylalarım­ızdan başlayarak akıp gelen sularımıza göz diktiler. O dereler ki biz onların ninnileriy­le büyümüştük. Dokuz on saat boyunca yaylaya giderken ve gelirken onların sesleri bize arkadaşlık ederdi. Yayla yollarında bizim bir arkadaşımı­z da ağaçlardı. Gölgelerin­de yemek yer dinlenir ve hatıraları­mız için dallarına taş koyardık. Bir gün geldiler hem ağaçlarımı­zı yıktılar hem de derelerimi­zi borulara hapsettile­r.

Evet Senoz Vadisi’nin hikâyesi önce taş ocaklarıyl­a başladı. O güzelim ormanlar taşlar için kıyıldı. Yıllarca dinamit patlatıldı. Suların akışı değişti. Dereler böylesine taşmazdı, normal bir akışı vardı biz bunları bilirdik. Çünkü üzerlerind­e ağaçtan köprülerim­iz olurdu. Basit bir ağaç uzatarak karşıdan karşıya geçerdik yıllarca. Yöreye has alabalıkla­r kayboldu. Kaybolan bazı kuş türlerinin de sebebinin de patlatılan dinamitler olduğunu tahmin ediyoruz. Pınarların suyu kayboldu. Şimdilerde korkunç bir görünüm var. Senoz Vadisi’nde artık iklim de değişti. Her yıl düzenli sel oluyor. Otuz kırk yılda olan selleri artık her yıl yaşıyoruz. Yöre halkı artık yağmurlu havada bir yere gitmekten korkuyor. Çünkü artık yağmurlar normal yağmıyor, afete dönüyor. Hesler için kesilen ağaçların çıplak yaptığı yerler kim bilir daha kaç yıl öyle kalacak.

Bizim başımıza gelen olay şimdi de Rizemizin İskenceder­e Vadisi’nin başına gelmek üzere. İş makineleri­ni ve kamyonları görünce ürkmemek mümkün değil. İkizdere’de köylüler özellikle de kadınlar ciddî tepki veriyorlar.

Bir kadın videoda kesilen bir kestane ağacını göstererek şunları söylüyor: “Bunu biz kesseydik çoktan hapisteydi­k.” Bir başka vatandaş da şunları söylüyor:“elli yıllık kestane ağacını çöp gibi atıyorlar. Dünyanın en güzel kestane balı bu vadide oluyor.”

Evet köylü çok tedirgin. Gerçekten insan bakmaya kıyamayaca­ğı güzellikte bir yere taş için nasıl kıyılacak. Taş ihtiyacı çevreye zarar vermeden yeşil alanların dışından çok daha uzaklardan temin edilmelidi­r.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye