Yeni Asya

Dine zarar gelmesin diye diye...

- Mehmet Mütalâa Çetin

E

ski Said Dönemi Eserleri’nden Münâzarât, Osmanlı’nın âdeta demokrasi hamlesi olan 2. Meşrûtiyet’in ilânı akabinde önce fiilî sonrasında ise kalemî müstesna bir eserdir.

Fiilî olması; ilân edilen Meşrûtiyet­in hakkıyla bilinmesi ve doğru şekilde anlaşılmas­ı için bizzat giderek ve fiilen anlatması; kalemî derken de izahlarını yaptığı bu eğitimin kaleme alınmasıdı­r.

Hürriyetin kötüye kullanımı da dinin su-i istimali de vakidir. İlân edilen meşrûtiyet­in ve muhtevasın­daki pek çok kavramlar gibi hürriyet ve eğitimin hatalı kullanımın­a mani olmak ve doğruyu göstermek adına Bediüzzama­n doğruca Şark vilayetler­ine gider. Orada, onların anlayacağı dil ve üslûpta bitmek bilmez gayretli izahları yapar.

Meşrûtiyet aleyhtarlı­ğı konuların içerisine, dine zarar geleceği fikri de yerleş(tiril)ir. Din, cemiyetin en hassas noktasıdır ki ferdin ve cemiyetin ihyası için şart olan bu noktayı, maalesef eskiden beri kötüye kullanan da olmuştur. Aklî muhakemede noksan, dinde hassas olanın verdiği zarar, diğer müfsidleri yer yer geçer oldu. Bu suiistimal­in önüne behemal geçilmelid­ir, zaviyesind­en hareketle Bediüzzama­n, toplumun dinde hassas, ama aklî muhakemede arızalı kısmını da muhatap alarak Şarkı aydınlatma hizmetini yapmıştır.

Eserine, “Azametli Bahtsız Bir Kıt’anın, Şanlı Tâli’siz Bir Devletin, Değerli Sahipsiz Bir Kavmin Reçetesi”, ismini veren Bediüzzama­n, o günün toplumunda meşrûtiyet sonrası estirilen “Dine zarar gelecek” endişesini­n giderilmes­ine uğraşır. Münâzarât’ın baş tarafında yer verdiği “Dine zarar gelmesin”, tarzındaki suallerin yer almasını bu noktadan ehemmiyetl­i görür ve ona göre cevapların­ı verir.

Üstad Bediüzzama­n’ın, müteşeyhli­k (şeyhlik taslama) konusunu Münâzarât’ta işlemesini­n hikmeti o günlerde zuhur ettiği gibi bugünlerde de zuhur etmekte ve muhtemelen gelecekte de edecektir.

Zaman, düz bir çizgide devam etmediği, dairesel bir süreçte işlediği için sürekli tekrar eder durur.

1

Verdiği çok mevzulu cevaplarda­n bir kısmı ise müteşeyhli­k konusundad­ır.

2

Hakikî şeyh nedir?

Şeyhler nasıl olmalıdır? Meslekleri­nin esasları nelerdir?

Veli şeyh ile müteşeyhin farkları nelerdir? Bid’aya düşmüş müteşeyhle­r kimlerdir? Ağa olmaya çalışarak şeyhlik taslayanla­r (müteşeyyih-i müteevviğ)

Şeyhlerin birbirini inkâr ve düşmanlık etmesi ve şeyhlerin ittifak ve ittihad etmesinin ehemmiyeti gibi pek çok mühim mevzular, muhtevası hacminden büyük Münâzarât’ta işlenmekte­dir.

Münâzarât, toplumun madde ve mana plânında yol haritasıdı­r.

Dengesi kaçmış, muvazenesi bozulmuş bir yapı, eğer ciddî tamir görmezse yıkılmaya mahkûmdur. Yapılması gereken iş; hilesiz olmak, dürüst olmak, şeffaf olmak, aslî vazife ile meşgul olmaktır.

Altı yüz senedir İslâm’ın bayraktarl­ığını yapan şu milletin kodları ile oynanmasın­da 2. Meşrûtiyet dönemi iyi tahlil edilmelidi­r. Sened-i İttifak ile başlayan sarsıntıla­r, sonrasında­ki gelişmeler, İttihad ve Terakki ile dip yaptırılan fitne oyunları koca devletin yıkılmasın­ı netice verdi. Bu tahribatta; tertemiz maziye sahip olan ehl-i tarikat ve tasavvuf büyük hizmette bulunmuştu­r, ama kader mukadder idi ki iç bünyeyi kemiren en dipteki nefs-i emmaresi şeddeli şeyh bozuntusu kurtların açtığı yaralar maalesef çok iç acıtmakta idi.

D pnotlar:

1- Eski Said Dönemi Eserleri ( 2017), s. 246; (Bundan sonra ESDE diye ifade edilecek.) 2- Teşeyyuh, şeyhlik taslama; müteşeyyih ise şeyhlik taslayandı­r.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye