Online eğitim, yüz yüze eğitimin yerini tutamaz
KÜBRA ÖRNEK KORKMAZ
•Koronavirüs salgını ile birlikte eğitim sistemi de farklı bir boyut kazandı. Bu süreci siz nasıl değerlendiriyorsunuz? oronavirüs salgını nedeniyle dünya genelinde her 10 öğrenciden 9’u bu süreçten etkilendi. Finlandiya’da okullar öğrencilerin her birinin ihtiyaçlarını ayrı ayrı dikkate alarak plânlama yapmakla yükümlü oldu. Amerika’nın farklı kentlerinde farklı uygulamalar hayata geçirildi. Boston’da okul binaları, kahvaltı ve öğle yemeğini indirimli veya ücretsiz yiyen öğrencilerin velileri için sabahları birkaç saat açık tutuldu. Boston’da okul hemşireleri ayrıca bir araya gelerek özel bir ağ kurdular. Öğrenciler ve veliler her türlü sağlık soruları için bu ağa danışabildi. Almanya’da sınavlar ertelendi. Bazı ülkelerde öğrencilerin bilgisayar ve internet ihtiyacı soruldu, bu ihtiyaçlar karşılandı.
MEB, sağlık tedbirlerine birçok ülkeye göre daha erken başladı. Şubat başında bilgilendirme çalışmalarına başlandı, hijyen tedbirleri genişletildi. Velilere de ulaşılmaya çalışıldı. Eğitim dışındaki zamanlarda meslek liselerinde üretilen dezenfektanlarla temizlik yapıldı. Proje, uluslar arası toplantı ve benzeri etkinlikleri, sosyal etkinlikleri iptal edildi. İlk vaka açıklandığında birkaç gün içinde bir haa tatil ilân edildi. Hemen ardından uzaktan eğitim süreci başlatıldı. Sadece bir haa olması öngörülen süreç 19 Haziran’a kadar uzadı. İlk aylarda sağlık tedbirleri açısından bakıldığında hızlı ve etkin kararlar alındığını söyleyebilirim.
Uzaktan eğitim için gerekli bazı araçlar da hızlı bir şekilde uygulamaya kondu. 3 televizyon kanalı açıldı, Eğitim Bilişim Ağı (EBA) etkinleştirildi. Sorular için 7 gün 24 saat MEBİM Çağrı Merkezi hayata geçirildi. Bütün GSM operatörlerinden öğrencilere ücretsiz 6-8 GB internet erişimi imkânı sunuldu. Türkiye’de yükseköğretim öncesinde Türkiye’de örgün eğitimde 16 milyon 529 bin 169 öğrenci, açıköğretimde ise 1 milyon 579 bin 691 öğrenci bulunuyor. MEB tüm öğrencilere ulaşabilmek için uzaktan eğitime erişim seçeneklerinin çeşitlendirileceğini
Kde açıkladı. Bunu da belirli gruplar için yapabildi. İlk anda olmasa da birkaç haa içinde özel eğitim öğrencileri ve Suriyeli öğrenciler için de programlar hazırlanabildi.
Ancak uzaktan eğitim süreci eğitimde var olan bazı eşitsizlikleri daha görünür de kıldı. MEB’IN paylaştığı tüm imkânlara karşın içinde bulunduğu koşullar nedeniyle uzaktan eğitime erişemeyen, erişme imkânı olsa bile yine içinde bulunduğu koşullar nedeniyle uzaktan eğitim araçlarını etkin izleyemeyen öğrenciler oldu.
Okullarda hijyen, salgın öncesinde de genel bir problemdi, ancak bu dönemde daha da ortaya çıktı. Okullarda özellikle tuvalet temizliğinin ve hijyen malzemelerinin sağlanması ihtiyacı belirginleşti.
Dijital teknolojilerdeki değişimler eğitim ve öğretim tasarımını değiştirdi; öğrenci ve öğretmen arasındaki etkileşim biçimlerini farklılaştırdı.
• THE’DA (Times Highereducation) yayınlanan “Koronavirüs online eğitimi yaygınlaştıracak mı?” başlıklı makalede online eğitim kaynaklı problemlerin altı çizilmişti: “Sınıf eğitimi ile online eğitim arasındaki fark, yeni bir yeri ziyaret etmek ile oranın videosunu izlemek arasındaki farka benziyor.” (Janegatewood-university of Rochester) Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Hiçbir online eğitim yüz yüze eğitimin yerini tutamaz. Bunu uzmanlar da pandemi sürecinin başından bu yana açıklıyorlar. Bu süreci umuyorum daha fazla uzamadan sağlıkla atlatırız ve çocuklar yüz yüze eğitime yeniden kavuşurlar.
• Öğrencilerin sisteme adapte olmaları için anne ve babalara düşen görevler nelerdir? Evde nasıl çalışma ortamı sağlanabilir?
Evde sadece çalışma ortamının değil tüm yaşam ortamının bu olağanüstü koşullara göre düzenlenmesi gerekiyor. Ebeyevnlerin tepkileri çocukları etkiler. Çocukları destekleyici, çocukların duygularını paylaşabilecekleri ve ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri güvenli bir ortam sağlanmalı. Bu süreç hem ebeveynler, hem de çocuklar için zor ve belirsizliklerle dolu bir süreç. Öncelikle bunu kabul etmeli. Çocukların sabırları azalabilir, kaygıları ve soruları artabilir. Ebeveynlerin sakin kalabilmesi önemli. Çocuklarının kaygılarını artırıcı davranışlar göstermemeliler. Olağanüstü bir dönemdeyiz.
Okula yeni başlayacak çocuklar için uzaktan eğitim okula alışmayı güçleştirebilir. Küçük yaşta çocukların öz disiplin gerektiren kendi başına çalışma becerileri gelişmiş değil. Eğitime uyum sürecini zorlaştırabilir.
Burcu Meltem Arık Okul, sadece eğitimin olduğu bir mekân değil. Okulda arkadaşlarıyla ilişki kuruyorlar.
Öğrenme sosyal bir ortamda gerçekleşiyor. Çocukları dinlemek ve ihtiyaçları doğrultusunda onlara destek olmak oldukça önemli. Ebeveynler çocuklarının akademik olarak geri kalma endişesinden ziyade psikososyal ve duygusal becerilerinin güçlenmesine daha çok odaklanmalılar. Evde çocuklarına daha yakın bir ilgi göstermeliler. Kendilerini ve çocuklarını değişebilecek koşullara göre hazırlamaya çalışabilirler.
UNICEF çocuklar, aile ve arkadaşlarla yeni tip koronavirüs hakkında konuşurken yapılması ve yapılmaması gerekenleri detaylı bir şekilde paylaştı.
Web sayfalarında çevrimiçi ortamda paylaşılan çok sayıda bilgi ile ilgili ne yapılmalı, enfeksiyon riski nasıl önlenebilir, seyahatte nasıl tedbirler alınabilir, ailede bir bireye tanı konursa ne yapılabilir, zorbalık vb. problemlerle nasıl başa çıkılabilir gibi çok sayıda sorunun yanıtı bulunuyor.
Bu tür güvenilir kaynaklardan da yararlanabilirler.
En önemlisi ise çocuklarının öğretmenleri ile takım olmaları ve birlikte, iyi bir işbirliği içinde çalışmaları.
Not: Bizim Aile dergisi Eylül sayısından alınmıştır.