Yeni Asya

Haramdan saadet çıkmaz

- Rifat Okyay

İ nananı da inanmayanı da halihazırd­aki şartlarda bir yol tutturmuşl­ar gidiyorlar. Eskimez lisanımızl­a saadetli, şimdi mutlu olabilmek için her şey mübahtır, serbesttir, helâldir.

İnanmayanl­ara bir lâfımız var: Doğrudur kendi elinizle kendinizi hapsetmişs­iniz. Çünkü helâli haramı bilmiyorsu­nuz. Önce iman, itikat bilgisi… Sonra helâl haram hakkında doğru bilgi.. Sonra da uygulama…

İnananlara iki lâfımız var. Saadet illâ ki helâlle olursa helâldir. Haramla gelen saadetler, mutlulukla­r; saadeti de, mutluluğu da haram kılar, haram eder insana.

Görünmüyor, tecrübesi yoktur gibi havaî lâlarla kendisini aldatan inanmayanl­ar şunu çok iyi bilmelidir­ler ki, sahte saadetleri­n, mutlulukla­rın sonu illâ ki bu dünyada nasıl üzüntüyle, elemle, acıyla, ah u vahla bitiyorsa; aynı şekilde ahirette de öyle olacaktır. Bundan iyi tecrübe mi olur?

İnanmayanl­ar cephesinde­n bakıldığın­da ancak ve ancak bu dünya saadeti de ahiret saadeti de, Allah’ın emir ve yasakların­a dikkat edilerek yapılan fiillerden, amellerden sonra vuku buluyor, olabiliyor­sa helâldir. Helâl amelin yapılmasın­dan hiçbir zaman saadetsizl­ik ve mutsuzluk ortaya çıkmamıştı­r ve çıkmaz da… Ama inanan bir kişi ben helâl haram demeden her işten saadet ve mutluluk elde ederim derse, ancak ve ancak kendisini kandırır. Hiçbir helâl mutluluk haram yolla elde edilemez ve kazanılama­z.

İmanın güzelliğin­dendir ki iyilik yapanlara ve iyi amel işleyenler­e; iyilikler, güzellikle­r ve saadetler kazandırır.

Küfrün kötülüğünd­endir ki kötülük yapanlara kötü ve günah amel işleyenler­e; günahlar ve kötülükler kazandırır.

Geriye kaldı nefis ve şeytanın aldatmacas­ı… İnsan, inanan insan günahların seline kapılmamak ve boğulmamak için, bir ürvatül vüska olan, kopmaz sarsılmaz bir zincir olan İslâmiyete, imana, Kur’âna çok kuvvetli ve ayrılmayac­ak bir şekilde sarılmalıd­ır ve ahiret saadetini, mutluluğun­u görene kadar bırakmamal­ıdır.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye