Aylak ekonomistlerimizi ihraç mı etsek
İlk mektep düzeyinde soru şudur: Türkiye’nin kadim düşmanları, Erdoğan’dan neden nef ret ediyor?
Daha basit nasıl soru lur, bilemiyorum!..
İsterseniz, “Türkiye’nin kadim düş manları, muhalefeti neden destekliyor?” şek linde değiştirelim, cevap değişmeyecektir.
Cevap dediğim, estek köstek, lagaluga işte. Yani, sadra şifa hiçbir şey!
Aslında muhalefet esnafına şöyle sormak lazım: Türkiye’nin kadim düşmanları mı sizi yoksa siz mi onları daha çok seviyorsunuz? Doğrusu, bu soruyu hak ediyorlar.
Zira, Türkiye’yi uluslararası toplum nezdin de “Terörü destekleyen ülke” konumuna sokmak için yapılan MİT TIR’ları kumpasını destekleyen, hava savunma sistemi 6 ªOHUL almamıza karşı çıkan, yabancı yatırımcılara “Türkiye’ye yatırım yapmayın!” çağrıların da bulunan, kendi ülkesinin otomobil marka sını (TOGG) itibarsızlaştırmaya çalışan, hülasa, Türkiye’nin hayrına veya çıkarına olan her şeye takoz koymak için yırtınan muhalefet esnafın dan bahsediyoruz.
İçlerinde bence en “eğlenceli” olanları eko nomistleri.
Faizin dışındaki tüm çözüm önerilerine karşı “güvensizlik” oluşturmak için öyle propagandist kesiliyorlar ki, olursa o kadar olur!..
Ortak bir özellikleri var:
Dolar yükselince hepsinin sesi yükseliyor, dolar düşünce de adeta arazi oluyorlar.
Diyeceksiniz ki, hep böyledir ne var bunda; salgın hastalıklar olunca doktorların, deprem olunca da jeolog ve jeofizikçilerin sesi duyulur.
Evet, öyle; lakin salgın hastalıklar olun ca doktorların, deprem olunca da jeofizikçilerin ağızları kulaklarına varmaz. En azından maharet gibi bunu göstermek yerine yüzlerini saklarlar.
Muhalif ekonomist lerimiz öyle mi ya!
Dolar yükselince koro halinde, “Daha beter olacak. Türkiye batacak, mahvola cak...” yollu öngörüler de bulunurlarken nasıl da mutlu oluyorlar.
.endi ülkesinin parası değer kaybedin ce bu denli sevinen başka ülke ekonomistleri var mıdır acaba?
Bizdekilerin hepsi de dahi. Allah daha beter etsin, ne diyelim.
Paranın nasıl elde edileceğinin formülünü şappadak keşfetmişler: Bas faizi al parayı. Başka bir ifadeyle, ne kadar faiz o kadar para.
Bin dereden su getirmelerine bakmayın, söylediklerinin özeti bundan ibarettir.
Bunlara soracak olursanız, iktidardakiler çok “cahil” olduğundan iktisat biliminin bu temel kuralını bilmiyorlar.
Gerçi bir önceki Maliye Bakanı Elvan döne minde bu kural uygulanmıştı.
Aylak ekonomistlerin şu sorulara cevabı nedir, bilemiyorum:
İktidar allameyken, birden cahil mi oluverdi? Değilse, iktisat bilimi kuralını uyguladıktan sonra neden vazgeçtiler?
Aylak ekonomistlerimizin işleri de çok zor. İktisat bilimi kuralından habersiz o kadar çok “cahil” var ki hangi biriyle uğraşsınlar.
Baksanıza, merkez bankalarının bankası konumundaki Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) bile enflasyona sebep olan faktörler ara sında faizi saymış.
Yetmezmiş gibi şimdi de Çin’in “cahilliği” tutmuş iyi mi?
Çin Merkez Bankası (PBoC) geçen gün 1 yıl vadeli kredi faizi ile 7 gün vadeli ters repo faiz oranını 10’ar baz puan indirdi.
Ne yapsak, aylak ekonomistlerimizi Çin’e mi ihraç etsek, iktisadın temel kuralını biraz da Çin’e öğretsinler.