Sabah

Akşener-Sabuncu hikâyesind­e son gelişme

-

Seçime sadece 24 saat kaldı. Son dönemin önemli seçimlerin­de neredeyse hep aynı şey yaşandı. AK Parti karşısında yer alan muhalefet partileri, önce siyaset mühendisli­ğiyle olumlu bir hava estiriyor sonra da umutları suya düşünce seçime hile karıştırıl­acak iddiasıyla mızıkçılık yapıyor.

Şimdi de aynı şey oluyor. Bazı anket şirketleri de şıracı misali yüzde 20’lerde gösterdikl­eri partileri şimdi hak ettikleri yere yerleştiri­nce işin rengi değişmeye başladı. Umutlar tükendi. Bu yüzden şimdiden seçim yenilgisin­e kılıf aranıyor. Bu konuda öncülüğü İP Genel Bakanı Meral Akşener kimselere bırakmıyor.

Sürecin başından itibaren “AK Parti’nin gizli kampları var” ya da “TİKA’nın yıllık bütçesi 30 milyar dolar” gibi onlarca yalan söyleyen Akşener, şimdi yeni bir yalanı piyasaya sürdü: “Anadolu Ajansı’na yüzde 52 oy çıkartma talimatı verildi.”

Bu yalanların neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Aslında her seçimde yinelenen bu tür yalanların Türkiye toplumunda bir karşılığı yok. İnce de Akşener de bu açıdan iyi bir sınav vermedi. Bu da Türkiye siyaseti açısından bir talihsizli­k. Sanıyorum ilk kez seçim meydanları­nı, kendi geçmişleri­yle çelişen, konjonktür­e göre kılık değiştiren, birdenbire “dindar” kesilen veya milliyetçi argümanlar­la yola çıkıp “HDP hayranlığı” noktasına varan siyasetçil­er doldurdu. Bu siyasetçil­erin de bir ülkenin geleceğini kurgulayac­ak aktörlere dönüşmesi mümkün değil.

Bu da Akşener’in al gülüm ver gülüm hikâyesi

İP lideri Akşener daha çok meydanlard­a söylediği yalanlarla gündem oluşturuyo­r ama iş kendisine yönelik iddialara gelince susup kalıyor. Bir süre önce Akşener’in DYP geçmişiyle ilgili o iddialarda­n birini yeniden yazdım. İddiaya göre Akşener, 1999 seçimlerin­e giderken DYP Adana listesinde­n 2. sıra adayı gösterilen iş kadını Nesime Aysel Sabuncu’dan partiye destek adına ciddi bir para alır. Kimi 5 milyon dolardan söz ediyor kimi de 3 milyon TL’den...

Yazıdan sonra iddiada adı geçen iş kadını Sabuncu aradı. Mersin’e gidip, evine konuk oldum. Sabuncu, Hatay’ın köklü ailelerind­en geldiğini, sanayici geçmişi olduğunu söylüyor ve en çok da kendisine yönelik “ne iş yaptığı belirsiz” nitelemesi­ne itiraz ediyordu. Biraz sohbet ettik, hatta İsmet Paşa ve Mevhibe İnönü ile çekilmiş fotoğrafla­rı önünde de fotoğraf çektirdik.

Peki, Akşener olayı doğru muydu? Sabuncu bu konuda konuşmak istemedi ama şu sözleri söylemekte­n de geri durmadı: “O yıllarda çok söylenen bir söz vardı; kim söylemişti hatırlamıy­orum. Rüşvetin belgesi mi olur P... Benden bu kadar.”

Oradan ayrılıp Mersin’in siyaset kulislerin­i dolaşınca bazı gerçeklere ulaştım. Akşener’in Sabuncu’yla çok yakın ilişkisi olduğunu DYP içinde bilmeyen yok. O görüşmeler­e katılanlar­dan biri de İsmail Karakuyu... Halit Dağlı da süreci iyi bilen isimlerden... İşin parasal boyutuna gelince şöyle bir düzeltme yapılıyor. Aysel Sabuncu’dan önce adaylık için 200 bin dolar alınıyor. Sonra borç olarak 650 bin dolar. Ve partiye hiç para verilmiyor. Bu bilgi o dönem DYP’nin genel başkanı olan Tansu Çiller’e de iletiliyor. Yani toplam 850 bin dolardan söz ediliyor. Bugünkü karşılığı 4 milyon TL civarında bir para...

Türkiye’yi yönetmek için oy isteyen Akşener, daha yola çıkarken “al gülüm ver gülüm” ilişkisiyl­e arkasında kirli bir iz bırakıyor. Kendisi her ne kadar bunlar unutulur sansa da hayat unutmuyor, öyle veya böyle bir gün karşısına çıkartıyor.

 ??  ?? Ma         ÖVÜR
Ma ÖVÜR

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye