AB teşvikleri tedarik zincirinin güvenliği için kritik önemde
İstanbul Sanayi Odası (İSO), Avrupa Komisyonu ortaklığında düzenlediği ‘AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması: İklim Politikası Çerçevesi ve Türkiye’deki Firmalara Etkileri’ başlıklı etkinlikte konuya ilişkin paydaşları bir araya getirdi. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte konuk olarak Avrupa Komisyonu Vergilendirme ve Gümrük Birliği Genel Müdürü Gerassimos Thomas da yer aldı. Etkinlikte, demir-çelik, alüminyum, gübre ve çimento sektörlerine yönelik teknik sunumlar gerçekleştirildi.
Son yıllarda, küresel ticaretin karşılaştığı pek çok riskin iklim değişikliğinin artan etkisi ile ilişkili olduğunu söyleyen İSO Başkanı Bahçıvan, bir araştırmaya göre iklim değişikliği sebebiyle küresel ekonomide gelecek 26 yıl içinde yüzde 19’luk gelir kaybı yaşanacağını, yıllık ortalamanın ise 38 trilyon dolarlık zarar anlamına geldiğini söyledi. Araştırmada bu zararın küresel ortalama sıcaklık artışını iki derece ile sınırlandırmak için gereken azaltım maliyetlerinden çok daha fazla olduğunu kaydeden Bahçıvan, “Bu durum, iklim krizi ile mücadele için acil ve kapsamlı bir şekilde harekete geçilmesi gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Sanayinin, yeşil dönüşümünü tamamlaması oldukça kritik” diye konuştu.
“SKDM kritik bir süreç”
Avrupa Birliği’nin bu konuda uluslararası liderlik rolünü üstlenmiş olmasının yeşil dönüşümün başarıya ulaşması için önemine dikkat çeken Bahçıvan, AB’nin birçok boyutta stratejik düzenlemeyi içeren Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ile yeşil dönüşümü bütüncül bir bakış açısı ile ele aldığını hatırlattı. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) AB ile ticaret ilişkisi olan ülkelerdeki üreticiler üzerinde doğrudan ve dolaylı etkileri olacağını anlatan Bahçıvan, “SKDM geçiş döneminde demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik ve hidrojen sektörlerinde raporlama yükümlülüğü getirildi. AB’nin ihracatımızdaki payının yaklaşık yüzde 40 olduğunu dikkate aldığımızda SKDM’nin ülkemiz açısından kritik bir süreç olduğu çok açık. Hazırlık için gerekli adımların atılması ve 2025 sonuna kadar her gelişmenin yakından izlenmesi önemli. SKDM geçiş dönemindeki düzenlemelere Türkiye’deki üretici firmaların uyumunu kolaylaştırmak üzere AB tarafından sağlanacak her türlü destek ve teşvik küresel tedarik zincirlerinin güvenli bir şekilde devamlılığı açısın
dan da büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.
Yeşil dönüşüm için ihtiyaç duyulan finansmana erişimin önemli bir unsur olarak ön plana çıktığını belirten Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın Dünya Bankası ile hayata geçirdiği ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’ ile 450 milyon dolarlık finansmanın sanayicilerimize sunulmasını çok kıymetli buluyoruz. İstanbul Sanayi Odası olarak sorumluluklarımızın farkındayız ve bu konuda öncü olmak için çalışmalar gerçekleştiriyoruz.”
İSTANBUL - EKONOMİ