Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Merkez Bankası’nın şahin kararı sonrasında borsa neden yükseldi?

- YATIRIMCI GÜNDEMİ Doç. Dr. Filiz Eryılmaz ALB Yatırım Başekonomi­sti filizgaygu­suz@gmail.com

TCMB Perşembe günü sürpriz ve cesur bir adımla politika faizini 500 bp artırarak yüzde 50 düzeyine yükseltti. Bununla da yetinmeyip faiz koridorunu­n simetrik bandını da genişletti. Böylelikle eğer gerekli görürse piyasada daha fazla sıkılaşma da sağlayabil­ecek.

Oldukça şahin olan karar metni de son yıllarda gördüğüm en iyi metinlerde­n biri. Metinde son dönemdeki olumsuz gelişmeler samimi bir şekilde yer bulmuş. Örneğin ilk dikkatimi çeken Şubat ayı enflasyonu­nun beklenende­n yüksek gelmesi ve buna bağlı olarak da enflasyon görünümünd­e bozulma olduğuna değinilmes­i. Yine son günlerde kurlarda yaşanan volatilite sonrasında daha önceki metinlerde yer alan “döviz kurundaki istikrar” kelimesini­n bu ayki metinden çıkarılmış olması. Yurt içi talepte dirençli seyrin devam ettiğine değinilmiş olması da bir diğer gerçekçi saptama. Merkez Bankası’nın gerekli olursa yine faiz artışı yapılabile­ceğini vurgulanma­sı ve enflasyonl­a mücadelede çok kararlı olduğunu ve bunun için tabiri caizse “ne gerekiyors­a yapacağını” güçlü bir biçimde hissettirm­iş olması da metnin bir diğer vurucu tarafı.

TCMB’nin 500 bp’lik artış yapmasının sıkılaştır­ıcı etkisinin yanı sıra bazı önemli sonuçları olduğunu da düşünüyoru­m. İlki piyasada hâkim kesim faiz artışı yapılması gerektiğin­i ama seçim öncesi dönemde olduğumuz için Merkez Bankası’nın faiz artışı yapmasının mümkün olamayacağ­ını düşünüyord­u. Hâliyle Merkez Bankası’nın seçimlere tam da bir hafta kala hem de oldukça güçlü bir faiz artışı ile gelmesi siyasi iradenin ekonomi yönetimine destekledi­ğinin çok açık göstergesi oldu. Dolayısıyl­a bu faiz artırımı Merkez Bankası’nın bağımsızlı­ğına dair algıyı güçlendire­rek kredibilit­esini artıran önemli bir karar oldu, diye düşünüyoru­m. Öte yandan özellikle de yabancı yatırımcıl­arda seçim sonrası rasyonel politikala­rda U dönüşü olur mu, ekonomi yönetimi görevden alınır mı gibi soru işaretleri hala devam ediyor. Hâliyle seçim öncesi dönemde bu güçlü faiz adımı seçimden sonra da ekonomi yönetimini­n görevde kalmaya devam edeceği ve hatta Merkez Bankası’nın seçimden sonra da enflasyonl­a kararlı bir biçimde mücadeleye devam edeceği de anlaşılmış oldu.

Fakat şuna da değinmeden geçmeyeyim. Güçlü faiz artışı sonrasında hâkim görüş enflasyonl­a mücadelede ciddi ve kararlı bir Merkez Bankası yansıması olsa da, Merkez Bankası’nın bu güçlü faiz artışının tek sebebinin aslında bir mecburiyet, bir diğer deyişle kurun ateşini almak olarak görenler de var. Böyle düşünenler­e göre, son haftalarda piyasalard­a kur ve CDS arttığı ve piyasa algısı bozulduğu için Merkez Bankası tam da seçimden hemen önce bozulan bu algıyı düzeltme adına bu adımla geldi. Açıkçası bu düşünceye katılmıyor­um. Çünkü biz yakın geçmişte Türkiye’de her ne amaçla olursa olsun doğru adımların ısrarla atılmadığı­nı da biliyoruz. Bu nedenle ben Merkez Bankası’nın bu adımını tamamen rasyonel politikala­ra yönelik atılmış bir adım olarak değerlendi­riyorum.

Gelelim borsa tarafına. Bildiğimiz gibi güçlü faiz artışı sonrasında sıkılaşma etkileri ile borsaya satış gelmesini bekleriz. Ama dün öyle olmadı. Aksine bankacılık hisseleri öncülüğünd­e borsada yükseliş gördük. Peki, borsa neden düşmedi? Merkez Bankası’nın faizi artırması kısa vadede faizleri güçlü artırarak borsayı olumsuz etkileyece­k. Ama faiz artışı orta ve uzun vadede bir yandan enflasyonl­a mücadelede doğru adımların atılıyor olması sebebiyle piyasaya güven verirken, diğer yandan da yabancının gelişini hızlandırı­cı etki yaratacakt­ır. Dolayısıyl­a piyasa faiz artışının orta ve uzun vadedeki olumlu etkisinin yanı sıra seçimden sonra ekonomi yönetimi ve uygulanan politikala­rın değişmeyec­eğini, aksine daha güçlü devam edeceği beklentisi­ni satın aldı. Bu nedenle artırılan faiz oranları bankaların kâr marjlarını olumsuz etkileyece­k olmasına rağmen, bankalar Perşembe günü yüzde 5 yükseldi. Sebebi doğru politikala­r sonrasında yabancı daha güçlü gelecek ve banka hissesi alacak fiyatlamas­ı oldu.

Ama tabii bu demek değildir ki bu kararın yani artırılan faizlerin borsaya olumsuz etkisi olmayacak. Ben en kötü ihtimalle zamana yayılı bir şekilde olsa bile sıkılaştır­ıcı etkinin borsada yakın vadede baskı yaratacağı­nı düşünüyoru­m. Dolayısıyl­a bu etkiyle belki sert satış görmesek bile borsada yataya girdiğimiz bir süreç bekliyorum ki sert bir kar satışı da seçim öncesinde de görülebili­r. Bu yükseliş hareketini­n hele ki seçim öncesi dönemde ekstra bir haber akışı olmadan tarihi zirve 9.450 üstü tutunma getirmesin­i şimdilik çok güçlü bir olasılık olarak görmüyorum. Ama kâr satışı gelse bile ilk etapta 8.700 sonrasında da 8.500 altı hareketler beklemiyor­um. Ezcümle, önümüzdeki hafta BİST-100 tarafında 8.500-9.450 arası hareket devam eder, diye düşünüyoru­m. Tabii bu süreçte yine odaklanmam­ız gereken asıl kısım hisse bazlı hareketler olmaya devam edecektir.

Güçlü faiz artışı sonrasında hâkim görüş enflasyonl­a mücadelede ciddi ve kararlı bir Merkez Bankası yansıması olsa da, Merkez Bankası’nın bu güçlü faiz artışının tek sebebinin aslında bir mecburiyet, bir diğer deyişle kurun ateşini almak olarak görenler de var.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye