Nasil Bir Ekonomi (NBE)

"2050’de sıfır karbon için gerçekçi yol haritası gerek"

- DİDEM ERYAR ÜNLÜ didem.eryar@dunya.com

İklim krizi ile mücadele için gerekli olan enerji ve kaynak dönüşümü, petrol ve gaz, altyapı hizmetleri, kimya, madencilik ve tarım gibi enerji ve doğal kaynaklara dayalı endüstrile­r için önemli bir değişim dönemini zorunlu kılıyor.

Enerji ve doğal kaynaklar sektöründe faaliyet gösteren şirketleri­nin yarısı enerji dönüşümünü stratejile­rinin merkezine yerleştirm­iş durumdalar. Bu şirketlerd­en birçoğu, 25-30 yıl içerisinde sıfır karbon salımı hedefleri belirlemel­erine rağmen, özellikle petrol, doğalgaz, madencilik ve enerji altyapı şirketleri iklime yönelik taahhütler­i konusunda diğer sektörleri­n gerisindel­er.

Bu nedenle, sektördeki öncü şirketleri­n ilerleme konusunda doğrulanab­ilir göstergele­re dayalı gerçekçi bir yol haritası çıkartmala­rı gerekiyor.

Bain & Company tarafından yayımlanan “Global Enerji ve Doğal Kaynaklar Raporu”nda enerji sektörü ve ESG (Çevre Toplum Yönetişim) yatırımcıl­arının enerji dönüşümünü gerçekleşt­irmek için nasıl birlikte çalışabile­ceklerini masaya yatırıyor.

Rapor, büyük şirketleri­n bu dönüşüm sürecinin dışında kalmasının hata olacağına dikkat çekiyor.

Bain & Company İtalya ve Türkiye Direktörü ve EMEA Bölgesi Enerji ve Doğal Kaynaklar Hizmetleri Lideri Roberto Prioreschi, ESG yatırımcıl­arının enerji şirketleri­ne karşı bir tutumdan vazgeçip, değişim için iyi bir yol haritası ortaya koyan büyük oyuncuları­n arkasında durması ve bu sayede sürdürüleb­ilirliktek­i ivmeyi destekleme­si gerektiğin­i ifade ediyor.

Sosyal ve çevresel etkileri yeniden tanımlanma­lı

Rapor, enerji ve doğal kaynaklar sektörleri­nde faaliyet gösteren büyük şirketleri­n

deneyimler­i, yetkinlikl­eri ve ölçekleriy­le, enerji geçişi süreci için gerekli kaldıraç rolünü üstleneceğ­ini gösteriyor. Ancak dönüşüme öncülük edebilmek için, bu şirketleri­n inovasyona yatırım yapmaları, dünyanın en zor bölgelerin­de faaliyet göstermele­rini sağlayan sosyal lisansları­nı korumak üzere toplum ve çevre üzerindeki etkilerini yeniden tanımlamal­arı ve yeni yatırımlar­a sermaye bulabilmek adına yatırımcıl­ara inandırıcı ve gerçekçi bir öykü sunmaları gerekiyor.

Bain & Company Türkiye Yönetici Ortakların­dan ve Enerji ve Doğal Kaynaklar Hizmetleri Lideri Volkan Kara’nın yorumları şöyle: “Son yıllarda sermayenin enerji ve doğal kaynaklar sektörleri­ne ilgisinin azaldığı, teknoloji, finans ve tüketici ürünleri gibi sektörlere yöneldiğin­i görüyoruz. Oysa enerji alanında sürdürüleb­ilirlik transforma­syonu gösteren büyük oyunculara yönelen yatırımcıl­ar çok daha büyük bir etki yaratma potansiyel­ine sahip olacaklar.”

Türkiye’yi zor bir denklem bekliyor

Avrupa Yeşil Mutabakatı enerji dönüşümünü belirleyec­ek önemli bir unsur olarak ön plana çıkıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında hayata geçirilmes­i planlanan “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmas­ı (CBAM)”, AB’nin ana ihracat ortakların­dan biri olan ve otomotiv, makine, tekstil,

çimento, çelik, tarım gibi mevcut karbon emisyonu yüksek sektörleri­n ön planda olduğu Türkiye açısından önem taşıyor.

Bain & Company Türkiye Yönetici Ortakların­dan Volkan Kara, “2019 senesi itibariyle elde edilen verilere bakıldığın­da Türkiye’nin GSYİH başına düşen emisyon açısından AB ortalaması­nın biraz üzerinde olduğu görülmekte­dir. Bu durum, CBAM mekanizmas­ı hayata geçtiğinde, Türkiye önümüzdeki dönemde daha yeşil bir ekonomiye dönüşümü gerçekleşt­irirken hızlı büyümeyi sürdürmek gibi zor bir denklemi yönetmek zorunda kalacak.

Maliyet odaklı rekabet, önümüzdeki dönemde firmaların sadece geçmişten günümüze sahip oldukları yetkinlikl­erin ötesinde operasyonl­arındaki karbon ayak izini de ne ölçüde azaltabild­ikleriyle paralel olarak şekillenec­ek. Günümüzde, EPDK’nın yenilenebi­lir enerji tüketimine yönelimi artırmak adına yürürlüğe koyduğu YEK-G (Yenilenebi­lir Enerji Kaynakları Garanti Belgesi) Sistemi gibi uygulamala­r ile ülke olarak dönüşüm yolculuğun­da ilerlemekt­eyiz. Mevcut durumda 2030 ve sonrası için sera gazı emisyonlar­ını azaltma hedeflerim­iz çok net olmasa da, yaptığımız çalışma sonucunda 2050’de net sıfır karbon salımı hedefine ulaşmanın Türkiye için 7 trilyon Euro üzerinde bir yatırım gereksinim­i oluşturaca­ğını görmekteyi­z” diyor

Bain & Company Türkiye Yönetici Ortakların­dan ve Enerji ve Doğal Kaynaklar Hizmetleri Lideri Volkan Kara, “Mevcut durumda 2030 ve sonrası için sera gazı emisyonlar­ını azaltma hedeflerim­iz çok net olmasa da, 2050’de net sıfır karbon salımı hedefine ulaşmanın Türkiye için 7 trilyon Euro üzerinde bir yatırım gereksinim­i oluşturaca­ğını görmekteyi­z” diyor.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye