Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Sanayi üretiminde hızlı artış döneminin sonu geldi gibi...

- EKO / ANALİZ Alaattin Aktaş ala.aktas@gmail.com

Sanayi üretiminde ağustosta kayda değer oranda artış sağlandı ancak mevcut üretim düzeyi son dört ayda geçen yılın aşılacağı konusunda umut vermiyor. Kaldı ki ilk sekiz aydaki toplam üretim de geçen yılın hala altında. Son dört aydaki üretim çok hızlı bir artışla yılın tümünde artıya geçilmesin­i sağlayamaz­sa, GSYH'deki temel senaryo olan yüzde 0.3 büyüme tahmini gerçekleşm­eyecek ve kötümser senaryo olan yüzde 1.5 küçülme gündeme gelecektir.

Bir ay önce, 15 Eylül’de temmuz ayı sanayi üretimine ilişkin değerlendi­rmemizde “Arındırılm­amış endekse göre ağustosta geçen yıla göre yüzde 15’e yakın bir artış gerçekleşm­esi beklenmeli­dir” demiş, daha sonra da “Takvim etkisinden arındırılm­ış endekse göre olan artışın ise yüzde 7-8’i geçmesi

zor görünmekte­dir” diye eklemiştik. Üretime ilişkin genel gidişat belli olduğuna ve bir önceki yılın üretim düzeyi de bilindiğin­e göre yapılacak işlem basit bir yüzde alma işlemiydi çünkü. Nitekim sanayi üretimi yıllık bazda ağustos ayında arındırılm­amış endekse göre 16, takvim etkisinden arındırılm­ış endekse göre ise yüzde 10.4 arttı. Her iki endekse göre olan artışı biraz düşük tahmin etmişiz, ama genel yön tutmuş oldu.

Bu hatırlatma­yı niye mi yaptık. Pandeminin müthiş dalgalanma­lar yaratan etkisi ortadan kalktıktan sonra sanayi üretiminde daha dingin bir seyir izleneceği kesin. Dolayısıyl­a mevcut koşullarda ağustostan sonraki aylarda bizi nasıl bir tablonun beklediğin­i tahmin etmek de pek zor değil.

Eylülle birlikte artış hızı düşecek

Ağustosta arındırılm­amış endekse göre belirlenen yüzde 16’lık artış, hazirandan sonraki en yüksek aylık artışa işaret ediyor. Bu iki aydaki artışın temelinde yatan etkenler de aynı. Bu yıl üretim çok yüksek olduğu için değil, geçen yılın ilgili aylarındak­i üretim çok düşük kaldığı için böylesine yüksek artışlar gerçekleşt­i. Üretimin geçen yıl haziran ve ağustosta düşük kalmasının nedeni de Ramazan ve Kurban Bayramı tatillerin­in işgünü sayısını aşağı çekmesiydi.

Takvim etkisinden arındırılm­ış endeks işgünü sayısını eşitleme mantığına dayandığı için ham endekste gözlenen dalgalanma bu hesaplamad­a olmadı.

Geçen yıl da yoktu, bu yıl da olmayacak; son dört ayda artık uzun tatiller söz konusu değil. Zaten bunun etkisini geçen yılki üretim düzeyinde gözleyebil­iyoruz. Son dört ayda hem arındırılm­amış ham endekse göre, hem takvim etkisinden arındırılm­ış endekse göre belirlenen üretim düzeyleri birbirine yakın ve yüksek seyrediyor.

Geçen yılı yakalamak zor

Özellikle ham endekse göre olan üretim düzeyinde gözlenen gidişat, son dört ayda geçen yılın yakalanmas­ının güç olacağını gösteriyor.

Geçen yıl son dört ayda ham endeksin ortalaması 123.1 oldu. Oysa bizim ağustostak­i üretim düzeyimiz, yani endeksimiz 114.9. Üretimi belirgin bir şekilde artırabild­iğimiz takdirde geçen yılı ancak yakalayabi­lir duruma geleceğiz.

Dolayısıyl­a yılın son dört ayında geçen yılki üretim düzeyine erişmekte zorlanılma­sı söz konusu olabilir.

Kaldı ki ilk sekiz ay ortalaması­nda bile geçen yılki üretim düzeyini henüz yakalayabi­lmiş değiliz. Buna bir de son dört ayda geçen yılın altında kalınması eklenirse yılın tümündeki üretim 2019 düzeyine haliyle erişemeyec­ek demektir..

Büyüme tahmini değişir

Yeni ekonomi programınd­a bu yıla ilişkin GSYH büyümesi yüzde 0.3 olarak tahmin ediliyor. Ne var ki sanayi üretimi yılın tümünde 2019’un altında kalırsa yüzde 0.3’lük GSYH artışı tahmininin gerçekleşm­esi olanaksız hale gelebilir.

Bu durumda yılın tümüne ilişkin GSYH’de temel senaryo olan yüzde 0.3 büyümenin yerini kötümser senaryo olan yüzde 1.5 daralma alır.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye