Fonlama GLP’ye dayandı, MB’nin hareket alanı kalmıyor
Merkez Bankası olarak 2018 yılının mayıs ayında şu kararı veriyorsunuz: “Benim politika faizim haftalık repo ihale faiz oranıdır. Duruma göre piyasayı bu faiz oranının 1.50 puan üstünde faizle gecelik olarak, gecelik oranın 1.50 puan üstünde faizle de geç likidite penceresinden fonlayabilirim.”
Faizde dananın kuyruğunun koptuğu tarih 2018’in eylülü. Rahip krizine direnmeye çalışmışız ama iş işten geçtikten sonra faizi yüzde 24’e çıkarmak zorunda kalmışız... Yüzde 24, haftalık repo ihale faiz oranı, yani politika faiz oranı.
Soldaki grafikte görüyorsunuz; uzunca bir süre, grafikte iki değer olmasına rağmen tek çizgi oluşuyor; nedeni belli, politika faizi ile ortalama fonlama maliyeti aynı düzeyde. Çünkü Merkez Bankası, “Ben faizde sadeleştirmeye gittim, artık temel oranım haftalık faizdir” demiş
ve buna uyuyor.
Ama duruma göre daha yüksek faiz uygulanması da mümkün. Nitekim dövizde bir kıpırdanma var ve Merkez Bankası 2019’un mart ayı sonu ve nisan ayı başında ve mayıs ortasında piyasayı haftalık repo ihale faiz oranından daha yüksek bir ortalamayla fonluyor. Bu fonlamada en fazla yüzde 25.50’ye çıkılıyor. Yani politika faizinin 1.50 puan üstüne. Bu da piyasanın haftalık repoyla değil, gecelik olarak fonlandığını gösteriyor.
Ortalama fonlama maliyetinin politika faizinden yüksek oluşması yaklaşık ikişer hafta sürüyor.
Şunu da göz ardı etmeyelim. Her ne kadar yüzdenin yüzde değişimini almak pek doğru değilse de yüzde 24 olan ortalama fonlama, yüzde 25.50’ye çıkarılıyor; yani 1.50 puanlık fark yüzde 6.25’e denk geliyor.
Ya şimdiki durum?
Bu yıla gelinceye kadar ortalama fonlama maliyeti haftalık repo faizinin iki kez üstüne çıkmış; onlar da kısa süreli olmuş ve iki oran arasındaki fark da çok açılmamıştı.
Oysa bu yıl son iki aydır çok farklı bir politika izlendiğini görüyoruz.
Merkez Bankası politika faizi olan haftalık repo ihale faiz oranını son olarak 22 Mayıs’ta düşürdü ve yüzde 8.25’e çekti. Para Politikası Kurulu’nun haziran ve temmuz toplantılarında faiz sabit tutuldu ve bu da gayet normaldi. Hem zaten faiz yüzde 8.25 olmakla birlikte ortalama fonlama maliyeti çok daha aşağıda oluşuyor; piyasa yapıcı bankalar eliyle piyasaya yüzde 8.25’in altında faizle fon sağlanıyordu.
Temmuzun ortasında, 16 Temmuz’da yüzde 7.34’lük ortalama fonlama maliyeti dip oldu ve sonrasında faiz yükselmeye başladı. 10 Ağustos’ta faizler eşitlendi ve sonrasında ortalama fonlama maliyetindeki tırmanış hızlandı.
Artık “politika faizi” denilen faiz önemini yitirmiş; politika, ortalama fonlama maliyetiyle belirlenir olmuştu.
18 Eylül itibarıyla ortalama fonlama maliyeti yüzde 10.39 düzeyinde. 17 Eylül’de yüzde 10.41’lik gerçekleşme olduğunu da hatırlatalım.
Politika faizi yüzde 8.25, ortalama fonlama maliyeti yüzde 10.39. Aradaki fark 2.14 puan. Yüzdenin yüzdesini alarak farkı başka bir gözle görelim; fonlama maliyeti politika faizinin yüzde 26 üstünde.
Geçen yıl yüzde 6 olan fark, bu kez yüzde 26’yı bulmuş durumda.
Üstelik ortalama fonlama maliyetinin politika faizinin üstünde oluşması birkaç haftalık bir uygulama da değil; bu durum tam kırk gündür sürüyor, bu da otuz işgününe denk geliyor.
✓ Politika faizi yüzde 8.25, ortalama fonlama maliyeti yüzde 10.39; "sevimsiz" geç likidite penceresinin yüzde 11.25'lik faizine adım adım yaklaşılıyor.
✓ Makul olan Merkez Bankası'nın 24 Eylül toplantısında kendisine yeni bir marj yaratması, alan açmasıdır. Yapar mı, göreceğiz...