Eczacılar için 50 iş alanı
Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, bu yıldan itibaren eczane açamayacak olan yeni mezun eczacıların istihdam sorununu çözmek için 50 alan belirlediklerini söyledi. Çolak, Sağlık Bakanlığı ile de 1 Mart’ta istihdam çalıştayı düzenleyeceklerini
Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, bu yıldan itibaren eczane açamayacak olan yeni mezun eczacıların istihdam sorununu çözmek için 50 alan belirlediklerini söyledi. Reçetesiz ilaç satışının risk oluşturduğunu bildiren Çolak, buna “satış artıyor” diye bakamayacaklarını kaydetti.
Türkiye dünyanın 16. büyük ilaç pazarı. Pazar büyüklüğü 2016’da 20.67 milyar TL iken, 2017’de 25-30 milyar TL aralığına geldiği tahmin ediliyor. İlaçların hemen tamamını SGK ödüyor. Halkın ilaca erişimini eczaneler sağlıyor. Eczaneler ilaç dışında kamuya tıbbi malzeme ve halka da kozmetik vb. sağlık ürünleri satışıyla önemli bir ekonomik aktivitenin parçası. Ülke için stratejik, insanlar için ise kritik öneme sahip ilacın perakende ayağını oluşturan en önemli sivil toplum örgütü olan Türk Eczacıları Birliği’nin Başkanı Erdoğan Çolak, Ankara Temsilcimiz Barış Ferit Parlak’ın sorularını yanıtladı.
Yasal düzenleme sonrası bu yıldan itibaren eczacılık fakültesi mezunları artık devir dışında eczane açamayacak, istihdam sorununu nasıl çözmeyi planlıyorsunuz? Bizim 32 bin üyemiz var. Halen 26 bin eczane eczacısı, 6 bine yakın kurum, hastane, sanayide çalışan meslektaşımız var. Her yıl 1800-1900 öğrenci mezun oluyor. 1 Mart günü Sağlık Bakanlığı ile birlikte bir istihdam çalıştayı yapacağız. Eczacılar için 4 ana istihdam alanı var. Birincisi eczanelerin kendisi. Süreç bizi ikinci ve üçüncü eczacıya götürecek. Fransa’da 22 bin eczane var, 60 bin dolayında eczacı çalışıyor. İtalya’da da benzer. İkincisi eczacılık fakülteleri.
Eczacılık fakültesinde eczacı yok. Buralarda kadro açılması için YÖK’e sürekli talepte bulunuyoruz. Üçüncüsü ilaç sanayii. Sanayide çalışanların yüzde 4’ü eczacı, kimyagerler yüzde 9-9.5 oranında. Çünkü fakülteyi bitiren her çocuk eczane açmak istiyordu. Dördüncüsü ise hastaneler. Bununla yetinmiyoruz, başka alanlarda da çalışılabilir 50 alan belirledik. Dermokozmetik merkezleri, kozmetik merkezler, adli tıp kurumları, TSE, Patent Enstitüsü, kolonya imalathanesi gibi alanlar var.
Eczane açılmasının katı biçimde kısıtlanmasının gerekçesi nedir? 2004 ilaç kararnamesi ile birlikte eczane karları düştü. Hekime gitme yıllık kişi başına 2.7 seviyesinden şimdi 8.5... Bu bir o kadar reçete demek. Hacim arttı, çalışan sayısı arttı ama ilaç fiyatları düşünce gelir azaldı. 2004’e kadar %35 resmi karlılıkla çalışıyorduk. Şimdi ortalama %18. Diğer karlılık unsurları da azaldı. 10 bin eczane kapanacak seviyeye geldi. 2012’de Sağlık Bakanlığı'nı ikna ettik, sözünü ettiğim yasa geçti.
Eczane açma engeli Avrupa’da çok yerde var. Nüfusa ve mesafeye göre ayarlanıyor. Bizde sadece nüfusa göre bir tahdit var. Temel amacımız mesleği kurtarmak. Mesleğin sanayi, eğitim, hastane, eczane boyutu var.
Reçetesiz ilaç güncel sorun. Bir açıdan bakınca endüstrinin gelişmesine imkan veriyor. TEB ise kapsamlı bir uygulamanın olmaması gerektiğini savunuyor. İlaç, dozu azaltılmış zehirdir. İlacın re çeteli ve reçetesiz diye ayrılmasını bir sağlıkçı, eczacı olarak doğru bulmayız. İlaç dediğiniz şey reçeteli verilmek zorunda. Reçetesiz ilaç derseniz, vatandaşın kendi kendini tedavi etmesi süreci başlar. Vatandaş, alabiliyorsam kullanabilirim demeye başlar. O zaman hekim ve eczacı devreden çıkar, vatandaşı yönlendirecek başka mekanizma devreye girer. Nedir bunlar, reklam ve tavsiye. Sağlık Bakanlığı akılcı ilaç kampanyası yapıyor, biz de destek veriyoruz. Türkiye’nin sağlık okur yazarlığı da bunun için müsait değil. Bizim sağlık okur-yazarlığımız ilkokul 2, ilaç okur yazarlığımız yok denecek seviyede.
Reçetesiz ilaç sayısı çok artarsa, daha çok ilaç satılır eczacılar daha fazla kazanır bu doğru. Halk sağlığı sorunu ortaya çıkacağı için daha da ilaç satılır ama Türkiye açısından, toplum açısından, halk sağlığı açısından doğru olmaz.
İlaç firmaları bu işi biraz kaşıyor. 2004’ten bu yana ilaç fiyatları Sağlık Bakanlığı tarafından düzenleniyor ve 575 kez fiyatlar düştü. Bir kaynak yaratmak istiyorlar. Örnekleri daha önce de verdim, piyasada 3-5 TL olan ilaç, reçetesiz hale gelince 30 TL’ye çıkmış. Sanayi için cazip. Ancak biz eczaneler kazansın noktasından bakamayız. Biz sağlıkçıyız, yeminimiz var. Ülkenin insanları bizim insanlarımız, sağlığı bizim de sorumluluğumuzda. TİTCK bir liste yayınladı, itiraz ettik, basın açıklaması yaptık ve TİTCK duyarlılık gösterdi, teşekkür ediyoruz liste geri çekildi.
Öneriniz nedir? Doğrusu şu: Sağlıkla ilgili bir düzenleme yapıyorsanız, hekimlerin, eczacıların, fakültelerinin görüşünü alarak yapın. Reçetesiz ilaç denilen ilaç sayısı çok kısıtlı olmalı. Ayrıca yine ilacı verirken, eczacı hastayı sorgulamakla yükümlü olmalı. Bu ilacı kimin için alıyorsun, hastalığı var mı, hangi ilaçları kullanıyor, kaç yaşında? Elbette ilacın kime ne için verildiği de kaydedilip Sağlık Bakanlığı'na bildirilmeli. Nisan ayında Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nda bir toplantı yapacağız.