ONLAR ASKERİ ÜS YAPIYOR BİZ SİYASİ ÜS
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yıldönümü törenlerinde Türkiye’nin iktidar ve muhalefet olarak verdiği birlik görüntüsünün önemini vurguladı, “Kıbrıs davasının sadece bizim değil, 85 milyonun davası, kırmızı çizgisi olduğu böyl
İKİ DEVLETLİ MODEL YEGÂNE ÇÖZÜM YOLU
“Bu tarihi günde Türkiye ile KKTC arasındaki sarsılmaz bağları bir kez daha vurguladık. Bundan 50 sene önce olduğu gibi bugün de anavatan ve garantör devlet olarak Kıbrıs Türkünün yanındayız. İktidar ve muhalefet olarak verdiğimiz birlik, beraberlik ve dayanışma tablosunu bu bakımdan kıymetli görüyorum. Kıbrıs davasının sadece bizim değil, 85 milyonun davası, kırmızı çizgisi olduğu böylece anlaşılmıştır.
Ada’nın asli unsuru olan Kıbrıs Türk halkını azınlık olarak görmeye ve göstermeye kimsenin gücü yetmez. İki devletli modelin Kıbrıs meselesinin yegâne çözüm yolu olduğu gün geçtikçe daha net ortaya çıkıyor.
MasaYa EşİT OTUrULaN bİr DENKLEM şarT
Türkiye ve Kıbrıs Türk halkı, çözüm yolunda bugüne kadar her türlü fedakârlığı göstermiştir. Annan Planı’na ‘evet’ diyen taraf Kuzey Kıbrıs olduğu halde takdir edilen maalesef yine Rumlar oldu. Bu anlayışla artık bir yere varılması mümkün değildir. Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statüleri tescil edilmeden bir yere varılamaz. Her iki tarafın masaya eşit oturup eşit kalktığı bir denklem kurulmadan yeni bir müzakere sürecinin başlamasını açıkçası mümkün görmüyoruz. Bunu Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar da tören hitabında şüpheye mahal verilmeyecek şekilde açıkça ifade etti.
HEr aLaNDa KKTC’YE KaTKI
Ambargolara rağmen Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle devlet hizmetlerini layıkıyla sürdürebilmesi için birlikte çalışıyoruz. Konut projelerinden ulaştırma yatırımlarına, elektronik devlet hizmetlerinden sağlığa, savunmadan eğitime kadar her alanda KKTC’nin kalkınmasına katkı sağlıyoruz. 2024 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması ile Kıbrıs Türk halkına büyük fayda sağlayacak yeni projeleri hayata geçireceğiz. Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası alanda maruz kaldığı haksız izolasyonun kaldırılması için de gayretlerimiz sürüyor. 1974 Barış Harekâtı’yla kurduğumuz, 1983 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanıyla tahkim ettiğimiz kazanımları tüm dünyada tanınan Kıbrıs Türk Devleti ile taçlandıracağız.
GÜNEY KIbrIs’Ta asKErİ Üs GİrİşİMİ
(Güney Kıbrıs’ın Yunanistan’la Larnaka kıyılarında bir deniz üssü inşa etme girişimi ve bu konuda Amerika ve Avrupa Birliği ile anlaştıkları yönünde haberler)
Şu anda Ada’da Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı binasıyla, Kuzey Kıbrıs Parlamento binası inşaatı yapıyoruz. Her ikisi de muhteşem birer bina oluyor. Allah nasip ederse en geç kasım ayı ortalarında bitecek. Bu iki bina, başkanlık binasıyla parlamento binası bittiği zaman, yanında da oraya hizmet verecek gayet güzel bir mescit yapılıyor. Herhalde bu üslerden daha önemli bir şey yok. Onlar askeri üs yapıyor, biz siyasi üs yapıyoruz. Çalışmayı en güzel şekilde devam ettireceğiz. Bu arada, tekrar bir kontrole gidip inşaat ne durumda onu görmem lazım. Gördüğüm kadarıyla Kıbrıs taşından hakikaten muhteşem bir eser meydana geliyor. Yani Türkiye gerektiği zamanda gereken adımları atar. Ada’nın huzuruna asla katkı sağlamayacak, gerginlikleri artıracak ve uluslararası hukuk ihlallerine yol açacak adımlardan kaçınmak gerekir. İsrail’deki katliama ortak olmak ne Rumlara ne Yunanistan’a fayda sağlar.
YENİ DOĞaLGaZ GEMİsİ aLIYOrUZ, Üs Gİbİ
Ayrıca gerekirse deniz üssü ve deniz yapılarını kuzeyde yaparız. Bizim de denizimiz var. Mesela yeni bir doğalgaz gemisi alıyoruz. Sakarya Gaz Sahası’ndaki gaz üretiminde kullanılacak, yüzer gaz işletme platformu gemisi. Yaklaşık 2 ay sonra Türkiye’de olacak. 300 metre boyunda, 58 metre genişliğinde. 5 milyon hane halkına yetecek kadar doğalgazı üretecek bu platform belki orada 15-20 yıl kalacak. Adeta bir üs gibi. Önümüzdeki hafta yola çıkıyor ve Türkiye’ye gelecek. Zaten o üssü gördükleri zaman yeter onlara.”