KAVRAMLAR BIRBIRINE KARIŞMIŞ DURUMDA
TEKNOLOJI yazarı Mesut Çevik, arttırılmış ve sanal gerçeklik kavramlarının iç içe geçtiğine değiniyor ve diyor ki: “Sanal gerçeklikte kişinin kendini farklı bir dünyadaymış gibi görmesi hedeflenirken arttırılmış gerçeklikte kişinin bulunduğu gerçek dünyada, sanal objelerle etkileşimi hedefleniyor. Ve bu etkileşim için büyük ve ağır gözlükler takmak gerekir. Apple’ın Vision Pro’su veya META’nın Qest 3 başlıkları bu sınıfta.”
GÜZEL İSİM BULMUŞLAR
Peki Ece Seçkin’in genişletilmiş gerçeklik ile çekilen klibi özelinde ne söyler? Cevabı şu: “Güzel isim bulmuşlar (gülüyor...) Daha önce mavi- yeşil perde önünde yapılan etkileşim, maliyetlerin düşmesi ve teknolojinin izin verecek kadar gelişmesi ile LED ekranlarla yapılabilir hale geldi. Dolayısıyla bu tekniği, arttırılmış veya harmanlanmış gerçeklikle karıştırmamak lazım. Burada, arka planında dev ekranlar var. Sahneye göre bu ekranlara resim, video veya kimi zaman 3D yazılımlarla oluşturulan 3 boyutlu görseller yansıtılıyor. Amaç, sanatçının rolüne daha rahat konsantre olabilmesi, sahnenin daha gerçekçi bir hisle kaydedilebilmesi. Hollywood yapımlarında yoğun olarak mavi veya yeşil sanal stüdyolar tercih edilirken, dizi- klip gibi; sinema filmine nazaran daha hızlı bitirilmesi gereken ve nispeten daha küçük ekiplerin yer aldığı çekimlerde, LED ekranlı stüdyoların kullanıldığını zaten daha önce görmüştük. Ki uluslararası tanınırlığı olan moda fotoğrafçısı Koray Birand, bu stüdyoyu ilk kullanan kişilerden ve stüdyonun teknolojisini anlatan bir YouTube videosu da var.”
ZARARI YOK EĞLENCESİ ÇOK
“Bu teknolojinin kendi halindeki vatandaşla pek ilgisi de yok. Sadece klipler artık daha renkli ve eğlenceli olacak. Dolayısıyla bu ve benzeri teknolojiler zarar vermek yerine daha keyifli vakit geçirmeye yardımcı olabilir.”