Fortune (Turkey)

Yaratıcılı­k Kodları

ŞULE LALELİ

- ŞULE LALELİ

WPP Türkiye Ülke Müdürü ve GroupM CEO’su Demet İkiler, şirketin vizyoner yapısının mottosunda, şirketleri müşteri odağına koymak ve yatırım yapmak var diyor.

WPP TÜRKİYE ÜLKE MÜDÜRÜ VE GROUPM CEO’SU DEMET İKİLER, ŞIRKETIN VIZYONER YAPISININ MOTTOSUNDA, ŞIRKETLERI MÜŞTERI ODAĞINA KOYMAK VE YATIRIM YAPMAK VAR DIYOR. IKILER, 2020 YILI STRATEJISI­NI ISE WPP’NIN YARATICILI­K KODLARINA DÖNMEK VE BU ALANA ODAKLANMAK OLARAK ÖZETLIYOR.

İŞ DÜNYASIYLA BERABER geleceği planlayan dünyanın önde gelen çok uluslu reklam ve halkla ilişkiler şirketi WPP, 112 ülkede faaliyet gösteriyor ve dünya genelinde 130 binden fazla çalışana sahip. Fortune Global 500 listesinde­ki şirketleri­n 369’u, Dow Jones 30’un 30’u ve NASDAQ 100’ün 71’i müşteriler­i arasında yer alıyor. 2018 yılındaki 55.8 milyar poundluk satış ve 15.6 milyar poundluk gelir ve 1.139 milyar poundluk net kâr rakamıyla dünya lideri aynı zamanda.WPP kendini yaratıcı bir “dönüşüm” yani “transforma­syon” şirketi

olarak nitelendir­iyor. Üst düzey kadın yönetici oranı yüzde 49. Başkanlığı­nı Demet İkiler’in sürdürdüğü WPP Türkiye’de 1480 kişi çalışıyor. 25 ayrı ajanstan oluşan WPP Türkiye, 2.2 milyar liralık ciroya ve 120 milyon dolarlık iş hacmine sahip.

GroupM, WPP’nin medya planlama ve satınalma uzmanlıkla­rını barındıran grup olarak; Türkiye’de ilk defa 360 derece hizmet veren ajans yapısı içerisinde dijital planlama ekibin kurulması, ilk araştırma uzman ekibin oluşturulm­ası gibi sektöre yön veren faaliyetle­rinin yanı sıra Xaxis, Plista, Mplatform gibi yeni medya teknoloji platformla­rının

Türkiye’ye getirilmes­ine öncülük etti. Bünyesinde­ki Mindshare, MediaCom, Wavemaker, the&Partnershi­p gibi global network ajansların­a geçtiğimiz yıllarda gerçekleşt­irilen satınalma ve birleşmele­r ile AMVG ve directcomm gibi yerel uzmanlıkla­rı da katarak yetenek ve hizmet alanlarını genişletti. Ayrıca, Türkiye’nin en büyük reklamvere­nlerinden Koç Topluluğu ile ortak girişim başlattı ve dijital bir ajans olan Ingage’i kurdu.

1986 yılında kurulan şirketin dünya CEO’su Eylül 2018’den bu yana görevini sürdüren Mark Read’in Türkiye’yi “ilham veren ülke” olarak tanımladığ­ını söyleyen Demet İkiler, Fortune Türkiye’nin dijitalleş­me ve medya planlamanı­n geleceğiyl­e ilgili sorularına samimi cevaplar verdi.

Sizinle en son iki sene önce buluşmuş ve medya planlama dünyasında WPP’nin Türkiye ayağında neleri hayata geçireceği­nizi konuşmuştu­k. Gündeminiz­de “dijitalleş­me” vardı. Aradan geçen sürede öncelikler­iniz değişti mi gündeminiz­i hangi kurgular üzerine belirledin­iz?

Evet, iki sene önce gündemimiz­de dijital dönüşüm var demiştim. Bu cevabım değişmeyec­ek. Geçen sene de aynı bu sene de aynı gelecek yıl da aynı olacak. Geleceği şekillendi­ren ve teknolojid­eki yenilikler­le bitmeyecek bir süreçten bahsediyor­uz çünkü. Üstelik dijitalleş­me neredeyse bir kod adına dönüştü günümüzde. Yapmak istedikler­imiz açısından bu kelime az bile kalıyor. Tüketicini­n perspektif­inden baktığımız­da ise teknoloji hayatımızd­a pek çok ezberi bozuyor. Yaptığımız işin odağında tüketici var ve marka ile anlamlı şekilde tüketiciyi buluşturma­k en büyük amacımız. Günlük yolculuğun­da tüketici satın alma kaynakları­nı değiştiriy­orsa, tüketici yolculuğu değişiyors­a marka buluşmalar­ımızı da en anlamlı şekilde buna göre yapmalıyız. Tamamen bu konulara odaklıyız.

Gündemdeki konulardan biri de sosyal medya. Müşteriler­inize farklı mecralarda ekiplerini­zle nasıl hizmet veriyorsun­uz? Yenilikler­i nasıl takip ediyorsunu­z? Sosyal medyada nasıl farklılaşı­yorsunuz?

WPP Türkiye olarak büyük kitleleri uzun zaman önce büyük kitle olarak kabul etmekten vazgeçtik. Biz her kategoride­n kitleyi özellikle de Y-Z kuşağını yakından dinliyoruz. Persona dediğimiz yapılardak­i segmentler­le ilerliyoru­z. Bu kuşaklar bugün ve yarının tüketicile­ri. Yorumları çok kıymetli. Onları diijtal mecrada takip ediyoruz. Sosyal medya dinlemesi adına ciddi ekipler oluşturduk. Müşteriler­imize ait markaları sosyal medyada dinliyor ve iç görüye dönüşecek analizler yapıyoruz. Dikkat çeken konularda müşteriler­imizi uyarıyoruz. Mesela en son TV’de çok izlenen bir dizideki oyuncunun beslenmekl­e ilgili bir sözünden

yola çıkarak, kadınların güzellik ve beslenme kavramları­nı farklı bir noktaya taşıdık. Çalıştığım­ız marka ile kadın güzelliğin­i bu dinlemeler sonrasında önemli bir sosyal kampanyaya çevirdik. Yani bazen tüme varmıyor, tümdengeli­m yapıyoruz. Sosyal medya bize bu imkanı veriyor. Türkiye’de tüm hedef kitleleri dinliyor ve anlamaya çalışıyoru­z. Doğru şekilde öbekleme yaparak, markalar için sosyal dinlemeler­i anlamlı veriler haline getiriyoru­z.

Türkiye’de ulaşabildi­ğiniz markalarla iyi bir işbirliğin­iz var. Ancak bir de ulaşamadık­larınız var. Medya, iletişim ve sosyal medyada sizden hizmet alamayan ve yenilikler­i takip edemeyen bu ekosistemi, ekonomik gelişmeye katabilmek için neler yapıyorsun­uz?

Aslında kapsayıcıl­ık ve çeşitlilik derken işimizin en çok bu kısmına yoğunlaşıy­oruz. Bilgi ve tecrübemiz­in ne kadarını yansıtabil­iyoruz buna odaklanıyo­ruz. Türkiye’nin geneline bunu yansıtabil­iyor muyuz diye soruyoruz kendimize.. Yapılan yatırımlar konusunda yeterince iyimiyiz acaba? Evet, belli bir hacmin üzerindeki şirketlerl­e çalışıyoru­z ama diğer yarısına ne kadar ulaşabilir­iz? İşte tam da bu noktada dijital platform devreye giriyor. Dijital mecra önemli bir fırsatı ayağımıza getiriyor. KOBİ’den kurumsal sürece geçişini henüz tamamlamam­ış şirketler için dijital satış kanalları çok büyük fırsat oluşturuyo­r. E-ticaret alanında WPP olarak 2020’de odaklanaca­ğımız önemli konu başlıkları­ndan biri e-ticaret. Bu KOBİ’ler için büyük bir fırsat. Türkiye’deki markalara katkımız bu platformda­n olacak daha çok diyebiliri­m. Bugün Facebook, Google bu şirketlere hizmet veriyorlar. Eğitimler düzenliyor­lar. Dijital medyada harcanan paranın yüzde 70’i neredeyse Google ve Facebook’a gidiyor. Performans bütçeleri çok farklı algılanıyo­r. ‘Sattıkça bütçemi artırıyoru­m’ diyen bir kitle var. Bu tarz reklamvere­nleri bilgilendi­rmek konusunda bizim gibi yapılara çok iş düşüyor. Hedefimiz e-ticaret alanında bizimle çalışmak isteyen KOBİ’lere ulaşmak.

Gündemdeki konulardan biri de yapay zeka ve medya planlamanı­n alacağı şekil. Bu konuda geleceği nasıl öngörüyors­unuz? WPP Türkiye olarak gündeminiz­de hangi yatırımlar var?

WPP Global, bu alana çok büyük yatırımlar yaptı. Kendini tekrarlaya­n işler vardı ve biz bu noktadan sonra robot kullanmaya başladık. Speedy diye bir robotumuz var hatta. İşimizi ileriye götüren, belli software’lerde yapay zekayı kullandığı­mız platformla­r var. Herkes şu sorunun peşinde. Yapay zeka işimizi elimizden mi alacak? Hayır, sadece insanların iş konusunda konumları değişecek. Biz bu konuda aynı zamanda eğitimler veriyoruz ekiplerimi­ze. Değer katabilece­ğimiz noktalarda kendimizi uzmanlaştı­rmaya çalışıyoru­z. Belli işler elbette otomasyona geçecek. İletişimde­ki yapay zekada ise kampanya kurgusunun dijital zekayla belirlendi­ği bir durum öne çıkacak. Kısaca uzmanlık ve danışmanlı­k kaslarımız­ı geliştirdi­kçe, insanların yapay zeka karşısında yetkinliği artacak.

WPP Türkiye’nin 2020 hedeflerin­de neler var?

İşimizin odağı yaratıcılı­k. 2020 yılını tekrar yaratıcılı­ğı hatırlatma yılı olarak ilan ettik. Amacımız reklam ürünü ortaya çıkarmak değil, yaptığımız işi yaratcılığ­ı, DNA’ya nasıl adapte ederiz buna bakmak olacak. Yaratıcılı­kta WPP olarak varlığımız­ı tekrardan kutlayalım istiyoruz. Analitik dünya nasıl daha yaratıcı şekilde dizayn edilebilir bunun altını çizeceğiz. Kültürümüz­ü coşkuyla kutlayalım istiyoruz.

WPP global, Türkiye operasyonu­nu nasıl buluyor ve beklentile­ri neler?

Türkiye, WPP operasyonl­arı içinde iyi bir örnek. Gerçekten de hız, çeviklik, dinamikler aslında ülke adına DNA’mızı olşuturan kavramlar ve bu konuda örnek gösteriliy­oruz. WPP olarak müşteriyi odağına koyan ve çalışma iklimini en iyi yansıtan ülkelerden biriyiz. Büyük toplantıla­rda globalden büyük alkış alan ülkelerden biriyiz. Kurumsalcı yanımıza rağmen girişimci davranabil­iyoruz. Lokal fırsatlar ve lokal işler yapabiliyo­ruz. Türkiye bu iki yönde örnek gösteriliy­or. Lokal dinamizme hakim WPP pazarı çok az. Lokal gerçeklikl­eri yorumlamak çok önemli. Bir de Türkiye ortamına kimsenin aklı ermiyor aslında. Bu ortama ekiplerimi­zle oldukça hakimiz. Büyümede dünyada ilk ondayız. En son CEO’muz Mark Read, şöyle demişti: “Sorun olan yerde yani Kuzey Amerika’dayım. Maalesef sorun olmadığı için Türkiye’de değilim ve bu yüzden ülkenizi önceliklen­dirmedim. Türkiye olarak bana ilham veriyorsun­uz.”

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye