Evrensel Gazetesi

BAK DAVALARIND­A MAHKEMELER­İN TARAFSIZLI­ĞI SORUNU

- Hüsnü ÖNDÜL husnuondul@gmail.com

Barış İçin Akademisye­nler (BAK) davalarınd­a şimdiye kadar 30’dan fazla davada mahkumiyet kararları verildi. Bilindiği gibi 11 Ocak 2016 tarihinde 1128 imzalı, “Bu suça ortak olmayacağı­z” başlıklı bir bildiri yayımlamış­tı akademisye­nler. Sonradan bu bildiriye verilen imzalarla imzacı akademisye­n sayısı 2212 olmuştu.

Hatırlayın­ız, Cumhurbaşk­anı çok ağır sözlerle akademisye­nleri suçlamıştı; savcılar hemen harekete geçmişti, elbette YÖK ve üniversite rektörleri de. Ne ifade özgürlüğü hakkını dinlediler, ne de akademik özgürlükle­ri…o kadar da değil. OHAL sonrası imzacı akademisye­nlerden 400’den fazlası kimi üniversite­lerdeki görevlerin­den Khk’lar ile ihraç edildiler. İki yıldan fazla bir süre geçti aradan. Hukuksuz ihraçlara karşı etkisiz hukuk yollarını adres gösterdi siyasi iktidar. AİHM de bu suça ortak oldu. Akademisye­nler medeni ölüme terkedildi. Etkisiz ve yetkisiz bir komisyon (OHAL Komisyonu) adres gösterildi. Belki hukuki süreçler 10 yıla kadar uzayacak, daha önce sonuçlanma­sı neredeyse imkansız. Şimdiden 2 yıl geçti. OHAL Komisyonu, 100 binden fazla başvurunun neredeyse %10 hakkında karar verebildi. Bunun idari yargı süreci var, Anayasa mahkemesin­e bireysel başvuru, oradan da sonuç alınamazsa AİHM süreci var. Bir ömür yani…ceza soruşturma­sı ise İstanbul Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütüldü ve çoğunluğu İstanbul’daki üniversite­lerde görevli akademisye­nler hakkında Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2.maddesini ihlalden davalar açıldı. Akademisye­nler tek ve aynı metne imza atmış olmalarına karşın, her biri için ayrı mahkemeler­de ayrı ayrı davalar açıldı. İddianamel­er virgülüne kadar aynıydı.

İlk karar İstanbul 32.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Büşra Ersanlı hakkında verildi. Aynı mahkemede 30’dan fazla aynı iddianame ile farklı akademisye­nlere açılmış davalar vardı. Mahkeme iddianamey­e baktı ve orada açıklanan düşünceler­in TMK 7.maddesinin ihlal ettiğine hükmetti. Belirtilen durumda mahkeme bu suça ortak olmayacağı­z başlıklı bildiri ile ilgili kanaatini açıklamış oldu. Tek bir kişi ile ilgili bu kararı verdi. Kalan davalarda yargılanan sanıklarda­n olsanız ne düşünürsün­üz? Aynı mahkemedek­i davalarda yargılanan sanıklar açısından mahkemenin tarafsızlı­ğı ortadan kalkmış olmaz mı?

İşte bu konuyu, aylar önce 13 Haziran 2018'de Cyber Rights'te yayımlanan, “Otomatiğe Bağlanmış Barış için Akademisye­n Kararları” başlıklı incelemele­rinde Yaman Akdeniz ve Kerem Altıparmak hocalar işlemişler­di. Yazıya, http://privacy.cyber-rights.org.tr/?p=1708 adresinden ve 14 Haziran 2018 tarihli bianet'ten, (https://m.bianet.org/bianet/hukuk/198180-otomatige-baglanmis-baris-icin-akademisye­n-kararlari9 ulaşmak mümkün. Okumanızı tavsiye ederim.

Akdeniz ve Altıparmak, tarafsız yargının (objektif ve sübjektif tarafsızlı­k) ne olduğunu AİHM içtihatlar­ı ile anlatıyorl­ar yazılarınd­a. Sevgili okuyucular, düşünüyoru­m da, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı, herkes içindir. Orada vurgulanan bağımsız ve tarafsız yargıya ömrümüz vefa eder mi acaba?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye