ZABITA İLE ÇÖZÜLECEK İŞ DEĞİL!
Cevap: Yüzde 19.37 Yüzde 20’ye dayanan 9 aylık enflasyon asgari ücret zammını ikiye katlamış durumda.
Kamuya ‘alındık’ diye sevinirken statüleri değişmediği için sevinçleri kursağında kalan taşeron işçilerin ücret açısından da durumları vahim!
Taşeron işçilerin gelecek ücret zamları dahi enflasyon karşısında cüce kalıyor. Zira... Taşeronlara... 2019 Ocak- Haziran döneminde yüzde 4, Temmuz - Aralık döneminde yüzde 4 olmak üzere toplamda yüzde sekiz zam yapılacak.
KRİZ DERİNLEŞİYOR!
Rakamın açıklanmasının ardından “Enflasyon son 15 yılın rekorunu kırdı” yorumları yapıldı. Lakin durum daha kötü.
Hem de Akp’nin iktidara geldiği 2002 Kasım’ından bile! AKP iktidara geldiği 2002 yılında tablo şöyleydi: TÜFE yüzde 29.7 ÜFE yüzde 30.8 Ortalaması ise yüzde 30.25 Şimdi TÜFE yüzde 24.5, ÜFE ise yüzde 46. Ortalaması yüzde 35.25 Vaziyet ortada. Döviz kurlardaki durulmaya bakarak, iktidarın ve ortağı Mhp’nin sözcüleri ‘Kriz geride’ kaldı dese de...
İşin özü şu kriz finansal alandan (borç krizinden) reel alana doğru hızla ilerliyor.
Şimdiye kadar kur şoku, faiz şoku, enflasyon şoku yaşadık. Hayat çok pahalı oldu. Lakin şirketler ardı ardına konkordato ilan etse de işler hâlâ kriz boyutuna varmış değil.
‘Kriz var’ denilebilmesi için ekonominin iki çeyrek üst üste daralması gerekir. İlk iki çeyrekte büyüme yüksek oldu. Üçüncü çeyrekte ise (temmuz, ağustos, eylül) küçük de olsa bir büyüme bekleniyor.
Otomotiv daralma süreci, tarımdaki küçülme, güven endeksi verileri ekonominin son üç ayda küçüleceğini gösteriyor. Yeni yılın ilk çeyreğinde devam edeceğini de... Yani pahalılığın yanına işsizlik de eklenecek. Krizin şiddeti derinden hissedilecek! CUMHURBAŞKANI Erdoğan vatandaşı göreve çağırıyor. “Marketlerde şurada burada sizler işi en yakından teftiş eden insanlarsınız. Gerçekten alışılmadık, görülmedik şekilde ürünlerde fiyat farkı varsa bunu zabıtaya bildirin. Belediyelere de sesleniyorum zabıtalarınızı uyarın”.
Cumhurbaşkanın bu sözlerinden sonra bazı gazeteler, ‘zabıtalara ihbar edin’ başlığı atsa da zamlar zabıtalara ihbar edilerek durdurulacak gibi değil!
Önümüzdeki aylarda fiyatları daha da tırmandıracak, halkı daha da yoksullaştıracak bir çok etken var. Örneğin üretim maliyeti. İstatistik Kurumu diyor ki... Üretim enflasyonu (ÜFE) geçen aya göre yüzde 10.88 arttı. Yıllık yüzde 46 oldu. Tüketici enflasyonu ile aradaki fark 21 puan. İç talep durma noktasında olduğu için sadece bir kısmı fiyatlara yansıtılacak. Bu da demektir ki daha bir 6 ay daha TÜFE tarafına yansıma olacak, fiyatlar artacak. Çekirdek enflasyon yüzde 24’te. Enflasyonun kalıcı olacağını söylüyor. Meyve sebze de yaz avantajı da bitti! Enerji fiyatları yıllık artışı yüzde 72. Ekim başında yapılan yeni enerji fiyat zamları da eklendiğinde bizi ekim ayında da berbat bir enflasyonun beklediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Yükselen petrol fiyatları, enerji ithalatı yüksek Türkiye’yi vurması kaçınılmaz.
Özellikle elektrik ve doğal gaz gibi lokomotif ürünlere zam yağarken, petrol fiyatları yükselirken, üretici maliyeti yüzde 50’ye dayanmışken...
Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, “Enflasyonda, eylül itibariyle en kötü geride kaldı” demesi hiç ama hiç inandırıcı değil!
Zabıtaya değil hükümete ihbarımdır: Enerjiye yapılan zamlar enflasyonu azdırıyor. Köprü ve otoyolların pahalı olması enflasyonu tetikliyor.
Market raflarında zabıta dolaştırmak beyhude! Enerji zamları geri alınmalı, tüm yollar kamulaştırılarak ucuzlatılmalı!
Faizler şimdi enflasyonla aynı düzeyde. Reel getirisi sıfır! Yine mi faiz artışı olacak?
Faizde işler karışık ama yukarıda sıraladığımız önlemler için hükümetin elini tutan yok!