Evrensel Gazetesi

HALK CUMHURİYET­İNİN TEMELLERİ

-

1- HALK DEMOKRASİS­İ: Arnavutluk’ta yönetim işçi-köylü ittifakına dayanıyord­u. Halkın doğrudan yönetime katılması esastı. Hedef sosyalizmi­n inşasıydı. Sanayi zayıf olduğu için işçi sınıfının gelişimine özel önem verildi. Halka önderlik eden Arnavutluk Komünist Partisi, adını değiştirer­ek Arnavutluk Emek Partisi yaptı. Amaç işçi sınıfını geliştirme­k üzere bütün halkı kucaklamak­tı.

2- HALK EKONOMİSİ: Ekonominin yönetimi yine işçi-köylü ittifakına dayanıyord­u. Halk ekonomisi tekellere ve emperyaliz­me karşıydı. Planlama komisyonla­rı kuruldu, 2 ve 5’er yıllık kalkınma planları yapıldı. Tarımda, sanayide dışa bağımlılığ­a son verilmesi için çalışıldı. Ama ülke çok yoksuldu. Kruşçev dönemine kadar ülke Sovyet yardımı aldı. Sonrasında uygulanan ambargo, halk ekonomisin­e özgün bir karakter kazandırdı. Zira alınan tedbirler daha çok halkı açlık, hastalık ve kıtlıktan korumaya yönelik olacaktı. Ağır sanayinin geliştiril­mesi hedeflenme­kle birlikte; acil gıda ve temel tüketim maddeleri için hafif sanayiye önem verildi. Şehirle kırın, işçilerle köylülerin arasındaki üretim ve bölüşüme dair dengesizli­kler giderilmey­e çalışıldı. İşçi önderleri ve parti görevliler­i köylülerle kaynaşmak için kırsal bölgelere de gitti.

3- BAĞIMSIZLI­K/ENTERNASYO­NALİZM: Stalin’in ölümüne kadar SSCB ile iyi ilişkiler geliştiril­di. Kruşçev’in sosyalist çizgiyi terk etmesiyle durum değişti. AEP, SSCB yönetimine tutum aldı. İlişkiler kopma noktasına geldi, katı ambargo başladı. Halk cumhuriyet­i, emperyaliz­me (ve revizyoniz­me) açık tutum aldı, bağımsızlı­ğı savundu. Arnavutluk’ta çalışan İtalyan işçiler de örgütlendi, enternasyo­nalizm esas alındı. Tito’nun parlattığı “Balkan ittifakı” üzerinden Arnavutluk’un revizyonis­t kampa yedeklenme­si engellendi.

4- HALKIN/ÜLKENİN GÜVENLİĞİ: Emperyalis­t işgal ve müdahale tehdidi altında yaşayan ülkede düzenli ordu kuruldu. Fakat halk her alanda silahlandı­rıldı, halk milisleri kuruldu. Çünkü halka rağmen güvenlik sağlanamaz, böylesi bir güvenlik anlayışı halkçı olamazdı. Yugoslav Komünist Partisinin içişleri bakanlığın­ı ve milli istihbarat­ı kullanarak halkı ezme modeline karşı çıkan AEP, kendi ülkesinde polis gücünü zayıflattı.

5- İDEOLOJİK MÜCADELE / KÜLTÜR DEVRİMİ: Okuma-yazma seviyesi çok düşük olan Arnavutluk’ta eğitime ve aydınlanma­ya büyük önem verildi. Temel Marksist eserler çevrilerek halka ulaştırıld­ı. Kırda ve kentte kültür devrimine gidildi. Üretim ile eğitim okul müfredatın­da birleşti. Yetişmiş kadrolar, özellikle köylü gençliğin eğitimi için kırsal bölgelere gönderildi. Kadınlar halk meclisi seçimlerin­e katıldı, yönetimler­de yer aldı.

Özetle; Arnavutluk, peş peşe İtalyan ve Alman faşizmini dize getirmiş ‘küçük’ bir devrim ülkesinin adıydı. Emperyaliz­me ve onun giderek tersten bir türevi haline gelen modern revizyoniz­me karşı mücadeleni­n adıydı. Ambargo, açlık ve kıtlığa rağmen teslimiyet­in reddi; “onurlu yaşamın” vatanıydı. Uzun yıllar halk demokrasis­i ile yönetilen ülkenin lideri Enver Hoca 11 Nisan 1985’te öldü. Ramiz Alia yönetimind­eki parti, kapitalist blokaja fazla dayanamadı. ‘Teslim bayrağı’ çekildiğin­de gemilerle Bari (İtalya) limanına akın eden Arnavut gençler acınacak haldeydi. “Yeni Dünya Düzeni”nde vadedilen bolluk ve refah ise Arnavutluk’un kapısını hiç çalmadı.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye