‘EMEKLİ OLAMAYACAKSIN NEYE SEVİNİYORSUN’
25 Haziran sabahı bir işçi komşusuyla yaşadığı diyalogu aktaran emekli işçi şunları anlattı: “Komşum gülerek ‘bu kaçıncı yenilgi’ dedi. Çok sevinçli. Dedim ki ‘Ben emekli bir işçiyim ve 45 yaşında emekli oldum. Babam benim emekliliğimi gördü ama ben kendi çocuğumun emekliliğini göremeyeceğim. Çünkü bu iktidar emeklilik yaşını 65’e çıkardı. Sen de emekli olamayacaksın. Bak kıdem tazminatı fona devredilecek yakında. Hükümet kurulsun, hükümetin ilk icraatlarından birisi işçilerin kıdem tazminatını fona devredecek. Şimdi sen bunun neyine seviniyorsun bir işçi olarak.’ Bir şey diyemedi o zaman.”
HAK ALMAK İSTEYEN BİR AN ÖNCE ÖRGÜTLENMELİ
Hak almak isteyen ve işverene gebe kalmak istemeyen işçinin bir an önce örgütlenip sendikalaşması gerektiğine vurgu yapan Beşiktaş Belediyesinde çalışan CHP’LI bir işçi de, “Biz 62 gün çadırda kaldık, greve gittik hakkımızı almak için. Tüm haklarımızı aldık. Ama çadırda kaldık. Belediye başkanı ile karşı karşıya geldik, çevik kuvvetle geldik, polisle geldik. Karşı karşıya gelmediğimiz şey kalmadı. Ama tuttuğumuzu kopardık. Ama az ama çok. Sendikamız olmasaydı biz o haklarımızı alamazdık. Arkadaşlar örgütlenip, sendikalaşırsam işten atılırım korkusu yaşıyor. Hayır kardeşim atamaz. Birliğini korursan atamaz. Beşiktaş Belediyesinde şu anda Hdp’lisi var, Akp’lisi var, Mhp’lisi var. Kardeşçe geçinip gidiyoruz” diye konuştu.
CHP’LI bir metal işçisi ise çözümü kendi dışında görüyor: “Eskiden bizim bir dernek başkanımız vardı. Tuttuğunu koparıyordu. Sendikaya gidiyorum ‘Ben karışmam. Adam hırsız, mahkemeye ver, 5 sene uğraş. Kazanırsan kazanırsın, kazanamazsan yapacak bir şey yok” deyip işin içinden çıkıyor. Sendikaya güvenemiyorsun, patrona zaten güvenemiyorsun. Kime güvenecek işçi. Sendika başkanı ben senin hakkını söke söke alırım demesi lazım, bitti.”