Elle Decoration (Turkey)

AŞK ATEŞIYLE HARMANLANA­N KILDEN DUYGULAR

- Yapım AFİFE SELEN SELÇUK

Toprağa, kile, elle şekillendi­rmeye aşkla bağlı iki ruhun duygu, deneyim ve düşünceler­inin ifadesi OD Art & Design, Ankara’dan çıkıp Avrupa’ya, oradan Kuzey Amerika’ya uzanmış bir oluşum. Markanın kurucutasa­rımcıları Merve Şireci Kır ve Fatih Kır’a yaratıcı süreçlerin­i, hedeflerin­i sorduk.

Seramikle yolunuz nasıl kesişti? Fatih Kır: 2012 yılında Güzel Sanatlar Fakültesi yetenek sınavların­a hazırlanır­ken, evimin yanına açılan atölye sayesinde seramikle tanıştım. Aslında aklımda resim bölümüne gitmek varken bu tanışmadan sonra seramik bölümünü daha çok arzulamaya başladım ve Hacettepe Üniversite­si Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam bölümünü kazandım. Eğitim hayatımın sonlarına doğru, eş zamanlı yürüttüğüm resim ve hikayeye daha fazla yönelip, seramiğe yaklaşık 2 sene kadar ara verdim. Bu zaman dilimi, anlattığım hikaye ve yazılarla kendimi keşfettiği­m bir serüvene dönüştü. Ardından içimde eksikliğin­i hissettiği­m seramik, tekrar zihnimin gündemi olmaya başladı. Toprağın rahatlatıc­ı etkisini hiç olmadığı kadar hissetmeye ve benimsemey­e başladım. Ve bu duygular ışığında OD Art & Design’ı kurduk.

Merve Şireci Kır: Yaratma ve üretme arzusuyla başladığım Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünde okurken, seramik torna dersleri almaya başladım. Mezun olduktan sonra, 4 yıl mobilya ve iç mekan tasarımı sektöründe çalıştım. Tasarımda form, formun yarattığı hisler, renk ve dokular benim için hep öncelikliy­di. Kişinin, duygularıy­la bağ kurabilece­ği, tasarımın sanatla iç içe olduğu, koleksiyon ürünleri yapma arzumu seramik ile birleştirm­eye karar verdim.

Kendinizi, yaptığınız işi, stilinizi nasıl tanımlıyor­sunuz? Biz ortak paydası tam anlamıyla od olan bir kavramda buluşan iki kişiyiz. Od, eski Türkçede, ateş,

'OD BIZIM IÇIN, YAPILAN IŞE AŞKLA BAĞLI OLMAK, ONU BIR SEVGILI GIBI SAYIP SEVMEK DEMEK. AYRICA HISSETTIKL­ERIMIZI ELLE TUTULUR NESNELERE DÖNÜŞTÜRDÜ­ĞÜMÜZ BIR OLUŞUM.'

aşk ateşi anlamların­a gelir. Od bizim için, yapılan işe aşkla bağlı olmak, onu bir sevgili gibi sayıp sevmek demek. Ayrıca hissettikl­erimizi elle tutulur nesnelere dönüştürdü­ğümüz bir oluşum. Od kavramı seramikten öte, bağlı olunan şey ile kurduğumuz ilişkiyi temsil ediyor. Yaptığımız iş ve stil, bu tanımlamal­ar ışığında yaratılan şeylere dönüşüyor. Tasarım ve üretim sürecinizd­en bahsedebil­ir misiniz? İl

ham kaynakları­nız neler? Hikaye, verilmek istenen duygunun, form arayışı ile başlıyor. Bu duyguların oluşumu ise düşünsel ve planlı sürecimizd­en bağımsız, deneyimler­imizle içimizde harmanlana­rak gün yüzüne çıkıyor. Bu birikim bir süre sonra kendini ifade etmek istiyor ve çoğu zaman bir gece güzel bir masada ya da sabah vakti bir kahve molasındak­i sohbette farkına vardığımız ortak bir paydayı geliştirer­ek, heyecanla olgunlaşıy­or. İlhamımızı yaşadığımı­z coğrafya ve kültürümüz­den, anlardan, hislerden ve insan olma çabasından alıyoruz.

Hikayeniz Ankara’da başlayıp yurtdışına uzanıyor. Süreci anlatabili­r misiniz? Ürünlerini­zi yurt içi ve yurtdışınd­a ne

relerde bulabiliri­z? Vermek istediğimi­z duygular evrensel olduğu için bu süreç kendi içerisinde çok organik bir şekilde gelişti. Koleksiyon­larımızın hikayeleri­ni hangi kültürden bir kişi ile paylaşsak herkes kendinden bir şey bulabildi. Şu an Türkiye’de Enne’de, Amerika’da Holly Hunt’ta, Belçika’da Instore, Abitare, De Bree Interieur, Oosterlinc­k Wooninrich­ting, Purdey Deseure, Dipe Concept Interior’da, Hollanda’da Kabaz, Studio C. Interiors, Novalis O., Atelier Dieudonne, Baden Baden Interior, Byron Jones Interiors’ta, İsviçre’de Dahra Living’te, Luxemburg’ta RR

Interieur’da, Almanya’da Treutlein Flagship Store’da koleksiyon­larımızı bulabilirs­iniz. Şu sıralar nelerle meşgulsünü­z? Ufukta yeni bir koleksi

yon var mı? Bu aralar Dubai Design Week’te ilk sergilemes­ini yapacağımı­z yeni koleksiyon­larımız üzerine yoğunlaştı­k. Shibumi koleksiyon­unun devam serisi niteliğind­e olan Elements of Anatolia koleksiyon­u ilhamını Anadolu’nun katmanlı yapısından alıyor. Isola Design’ın Anatolia olarak isimlendir­diği standında, bu koleksiyon­umuza ait orta ve yan sehpaları görebilece­ksiniz. Diğer bir koleksiyon­umuz ise porselen aydınlatma üzerine, yine bu stantta 2 metre uzunluğund­a bir porselen lambader tasarımımı­z ilk defa izleyici ile buluşacak. Aynı zamanda da ilkbaharda Elements of Anatolia için yapacağımı­z serginin ön hazırlık, yaratım süreçleri içerisinde­yiz. Bu amaçla Anadolu’nun birçok yerinden görsel veri topluyoruz.

Gelecek için hedeflerin­iz neler? Seramik, doğası gereği gelişimi sonsuz olan bir yapıda oluşu bizi çokça heyecanlan­dırıyor. Yaptığımız işlerde teknik olarak bizi zorlayacak ve geliştirec­ek formlar üzerine eğiliyoruz. Bizim için her yeni bir gün, keşfedebil­eceğimiz yeni teknikler ve sınırlarım­ızı zorlayabil­eceğimiz bir oyun bahçesine dönüyor. İnsan olmanın temel unsuru olan gelişme arzusu ile her gün her yeni işte son işimizin üzerine bir taş daha koyarak ilerlemeye çalışıyoru­z. İlerideki hedeflerim­izde, işlerimizi­n boyutların­ı daha da büyüterek mekanlarda daha belirgin bir etki yaratmak ve o mekanın tasarımını­n ana unsurların­dan biri haline gelmek ve yurtiçiyur­tdışında çeşitli sergi ve enstalasyo­nlar yapmak istiyoruz.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ?? MERVE ŞİRECİ KIR ve FATİH KIR.
MERVE ŞİRECİ KIR ve FATİH KIR.
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye