Yeni fabrika yatırımıyla kapasiteyi artıracak
Mevcut tesise ek olarak İmişehir OSB’de yeni bir üretim tesisini daha faaliyete geçirmeyi planladıklarını söyleyen Şahin, “Müşterilerimizden gelen talebi karşılamak amacıyla üretim kapasitesinde artışa gideceğiz. Bu sene İmişehir OSB’de yapımına başladığımız fabrika yatırımımızı önümüzdeki yıl tamamlayarak, devreye alacağız. 4 bin 500 metrekare kapalı alana sahip olacak tesisimizde istihdama yönelik artış da sağlayacağız” dedi.
YAPI sektörü başta olmak üzere çeşitli alanlarda kullanılmak üzere endüstriyel mineraller üretimi yapan Turmet Madencilik, 2021 yılında otomasyon yatırımlarına hız verme kararı aldı. Turmet Madencilik Kurucusu ve Genel Müdürü Mehmet Rallas, 1992 yılında tarım sektörüne hammadde sağlamak amacıyla kurduğu işletmelerinin, bugün boya, yalıtım, kimya, seramik, yapı kimyasalları ve yapı malzemeleri başta olmak üzere 30’un üzerinde sektöre hizmet verdiğini söyledi.
Mahmudiye’deki 12 bin metrekaresi kapalı toplam 50 bin metrekarelik alanda bulunan üretim tesislerinden 20’nin üzerinde ülkeye direkt ve dolaylı ihracat yaptıklarını anlatan Rallas, “Sadece yakın coğrafya değil Avustralya’dan Kanada’ya, Hindistan’dan Peru’ya kadar ürünlerimizi ihraç ediyoruz. Müşteriye özel ürünler üreterek sektörümüzde farklılaşıyoruz. Deneyimli kadromuz ve üstün Ar-Ge altyapımızla müşterilerimize özel ürünler geliştirerek sadece hammadde üreticisi değil, son ürüne değer katan hammadde mimarıyız” dedi.
Mehmet Rallas, 2003 yılına kadar kırma, eleme, öğütme işlemleriyle farklı sektörlerin önde gelen birçok üreticisinin hammadde tedarikçisi konumunda olan Turmet’in, 2003 yılından itibaren mikronize ürünlerle de hizmet verebilmek için son teknolojiye sahip ekipmanlarıyla kapasitesini, ürün çeşitliliğini artırarak kalsit, dolomit, kaolen ve talk üretimine başladığını ifade etti.
2006 yılında yapılan yatırımla yeni bir öğütme tesisini daha faaliyete geçirdiklerini söyleyen Rallas, “Turmet olarak sahip olduğumuz kalsit ve dolomit ocaklarımızda yüksek beyazlığa sahip rezervlerimizi işletiyoruz. Yıllık 150 bin tonu geçen mikronize ve granül ürün kapasitemizle hizmet verdiğimiz sektörlerin lider firmalarıyla çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Sadece müşteri talepleri değil, aynı zamanda sektörel ihtiyaçlara yönelik de ürün geliştirme çalışmaları yaptıklarından bahseden Rallas, “Küresel ısınma ve çevresel etkileri nedeniyle yapı malzemelerinde geri dönüştürülmüş ve çevre dostu malzeme arayışlarına biz de çözüm üretmeye çalışıyorduk. 3,5 yıl süren Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda maden artıklarının reçineyle birleştirilerek zemine uygulanabilen, su geçirebilen yapısı sayesinde yer altı su dengesini koruyan Ar-Ge ürünümüzü Esstone markasıyla piyasaya sunduk. Çok kısa bir sürede ihracat departmanımızın yoğun çalışmalarıyla Kanada, Avustralya ve AB ülkelerine Esstone’un ihracatını gerçekleştirmeye başladık. Çevreci ve sıfır atık prensibiyle ürettiğimiz ürünümüzün global ölçekte başarılı olmasından dolayı mutluyuz” dedi.
COVID-19 ile dijitalleşmenin daha stratejik bir önem kazandığını anlatan Rallas, “Biz de bu konuda kısmen hazırlıklı bir yapıdaydık. Özellikle beyaz yaka ekibimizle hızlı bir şekilde uzaktan çalışma koşullarını sağlayacak bilişim altyapısına sahip olmamızın avantajını yaşadık. Bu sene üretim tesislerimizde dijitalleşmeye ve otomasyona yatırım yapmak istiyoruz. Tecrübeli üretim kadrolarımızla son derece yetkin mühendislik, kalite, ihracat, satış ve pazarlama departmanlarımızda yer alan ekip arkadaşlarımla beraber hem ürün kalitesi hem de müşteri memnuniyeti konusunda çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşıyoruz. Turmet olarak her müşterimiz için ayrı ürün ve proses tasarımı yapıyoruz. Bu sayede de Ar-Ge yönümüz güçlenmeye devam ediyor” diye konuştu.