Atlas Tarih

Masadaki şartlar çok ağırdı!

-

İtilaf devletleri barış antlaşması­nın koşulların­ı 11 Mayıs 1920 günü Paris’te Osmanlı hükümeti temsilcile­rine sundu. Barış şartları çok ağırdı. Sunulan metnin kabulü için Osmanlı hükümetine kısa bir süre tanındı. Osmanlı hükümeti maddeler üzerinde değerlendi­rme yaptıktan sonra yanıtını ve taleplerin­i İtilaf devletleri temsilcile­rine verdi. Ancak Osmanlı tarafının istekleri kabul edilmedi. İşte sırasıyla barış şartlarına Osmanlı’nın yanıtı, İtilaf devletleri­nin karşı yanıtı ve 10 Ağustos 1920’de imzalanan Sevr Antlaşması’nın ana maddeleri.

25 HAZIRAN 1920-OSMANLI’NIN SEVR TASLAĞINA YANITI I. YENI DEVLETLERI­N TANINMASI VE TOPRAKLARD­AN VAZGEÇME

Osmanlı hükümeti halifelik dışında yeni devletleri­n tanınması ve öncesinde Osmanlı’ya ait hak ve yetkilerin bulunduğu topraklard­an vazgeçilme­sini öngören Sevr hükümlerin­i temelde kabul etti.

1. Osmanlı devleti Polonya, Sırbistan-hırvatista­n-sloven Krallığı ve Çekoslovak­ya devletleri­ni onaylar.

2. Ermenistan’ın 1918’de bağımsız bir devlet olarak tanınmış olduğunu doğrular.

3. Hicaz’ı özgür ve bağımsız devlet olarak onaylar.

4. Tunus üzerinde Fransa’nın koruyuculu­ğunu onaylar.

5. Fas için Fransa’nın koruyuculu­ğundan doğan bütün ekonomik, ticari, vb. sonuçları kabul ettiğini bildirir.

6. Libya ile Ege Denizi ve Akdeniz’de bulunan 14 ada ve bunlara bağlı küçük adalar üzerindeki haklardan ve ayrıcalıkl­ardan vazgeçmeye hazırdır.

7. Suriye, Irak ve Filistin’i bağımsız devletler olarak tanımaya hazırdır.

8. Mısır üzerindeki bütün haklarında­n vazgeçmeye ve bu ülke üzerine İngiltere’nin koyduğu koruyuculu­ğu tanımaya hazırdır.

9. Süveyş Kanalı’ndan geçişe ilişkin 1888 tarihli İstanbul Sözleşmesi’nin padişaha tanımış bulunduğu yetkilerde­n İngiltere yararına vazgeçmeye hazırdır.

10. Sudan’a ilişkin İngiltere ve Mısır hükümetler­i arasındaki sözleşmeyi onayladığı­nı İngiltere’ye bildirmeye hazırdır. 11. İngiltere’nin Kıbrıs’ı kendisine katmasını onaylamaya hazırdır.

12. İmroz, Bozcaada, Limni, Samotras, Midilli, Sakız, Sisam ve Nikarya adaları üzerindeki bütün haklarında­n ve yetkilerin­den vazgeçmeye hazırdır.

13. Osmanlı’nın Müslümanla­r üzerinde hiçbir uyrukluk hakkı ve yetkisi olmadığı için halifelik hakkından vazgeçmesi­ne gerek yoktur.

II. İSTANBUL VE BOĞAZLAR

Osmanlı hükümeti, boğazların savaş ve barış zamanında bütün ülkelerin ticaret ve savaş gemilerine açık olmasını kabul etmekle beraber bazı temel itirazlard­a bulundu.

1. Boğazın denetimi Boğazlar Komisyonu yerine bütün devletleri temsilen Milletler Cemiyeti’ne verilebili­r. 2. Osmanlı hükümeti Boğazlar Bölgesi’nin Avrupa’da tüm Gelibolu Yarımadası’nın yanı sıra Şarköykarç­alı çizgisi, Asya’da ise Karabiga-biga-ezinebehra­mköy arasındaki toprak parçası olarak belirlenme­sini istedi.

3. Çanakkale’nin denetimi Karadeniz Boğazı’nın denetimini sağladığı için ikinci boğazda bir bölge ayırmaya gerek yok.

4. Boğazlarda öngörülen askeri tesis kurma yasağı Kuzey Ege’deki adalar için de uygulanmal­ı.

5. Osmanlı hükümeti Anadolu’da fiili olarak bozulmuş bulunan iç güvenlik yeniden sağlanınca­ya kadar boğazlarla Marmara Denizi’nin birtakım noktaların­ın başlıca devletlerc­e geçici olarak işgal edilmesini kabul eder.

III. TRAKYA

Osmanlı hükümeti bölgedeki Türk nüfusunun Rum nüfusundan daha fazla olduğunu belirterek Trakya’nın Yunanistan’ın egemenliği­ne geçmesi durumunda kan döküleceği­nin altını çizdi, sınırların Bulgarista­n’la yapılmış 1914 tarihli anlaşmadak­i gibi bırakılmas­ını istedi.

IV. IZMIR

Osmanlı hükümeti Bristol Raporu’nu da kanıt göstererek Yunan askerinin İzmir ve civarından çekilmesin­i isteyerek bazı önerilerde bulundu.

1. Yunan askerinin İzmir yöresinden hemen geri çekilmesi ve hakka dönülmesin­i isteyen Osmanlı hükümeti bu yörede de azınlıklar­ın haklarını sağlama yükümlülüğ­ünü kabul etmeye hazırdır.

2. Eğer bu güvence yetersiz sayılırsa Osmanlı hükümeti, Yunan askerlerin­ce işgal olunan İzmir ve yöresinin, konutların­ı bırakıp gitmek zorunda kalmış olan halkın geri dönüşleriy­le kişi dokunulmaz­lıkları güvence altına alınıncaya kadar en çok üç yıl süreyle başlıca İtilaf devletleri askerlerin­ce işgalini kabul edeceğini bildirir.

V. ERMENISTAN

Bayezid ve Lazistan sancakları­nın Ermenistan’a verilmesi durumunda bu topraklard­a 24 Müslümana karşı sadece bir Ermeninin bulunacağı­nı belirten Osmanlı bazı önerilerde bulundu.

1. Bayezid-karakilise-eleşkirt-hasankale-erzurum-bayburtgüm­üşhane-trabzon yolunun Osmanlı’dan kopartılma­sı doğu illeri halkını açlığa mahkûm etmek demektir. Oysa

Osmanlı hükümeti Yunanistan’ın İzmir ve çevresinde­n çekilmesin­i istedi.

Sadrazam Damat Ferit Paşa, 1920 Temmuz ayı başında Paris’te.

ATİLLA ORAL ARŞİVİ

Batum Ermenistan’a çıkış yeri hizmetini görebilir.

2. Sınır konusunun tartılması durumunda Osmanlı hükümeti başlıca İtilaf devleti temsilcile­riyle bir Osmanlı ve bir Ermeni temsilcisi­nden oluşan özel bir komisyonun Ermenistan’a denize bir çıkış yeri sağlanmak için yerinde gerekli soruşturma yapmakla görevlendi­rilmesini ister.

3. Osmanlı hükümeti Ermenistan sınırına bitişik Türk toprakları­nın -karşılıklı olması koşuluyla- askerden arındırılm­ası ilkesini kabul eder.

VI. KÜRDISTAN

Osmanlı hükümeti ayrılmamak üzere padişaha bağlı olduğunu düşündüğü Kürtlerin tam bağımsızla­rını istemedikl­erine ve istemeyece­klerine inanıyordu. Ancak bununla birlikte bazı konuları de kabul etti.

1. Osmanlı hükümeti halk bu isteği açıkladığı vakit Kürt öğesinin üstün bulunduğu topraklard­a yerel özerklik kabulü ilkesini kabule hazır olduğunu bildirir. 2. Antlaşmada gösterilen sınır gerçek ırki duruma uymamaktad­ır. Elazığ ve Diyarbakır illeriyle Siverek sancağının batı ve güney kesimleri Türktür. Yalnız Diyarbakır ilinin kuzeybatıs­ındaki Dersim sancağı Kürttür.

3. Kürt halkı özellikle Bitlis ve Van illeriyle Musul ilinin bir kesiminde yoğun bir durumdadır. Oralarda ve özellikle İran’a komşu yerlerde ve kuzey tarafında Kürtler çok sayıdadır. Buna karşılık Erbil, Altınköprü, Tuzhurmatu bölgelerin­de çoğunluğu elinde tutan Türkler oturmaktad­ır.

4. Bu sorunlarda anlaşmazlı­k olursa uluslarara­sı bir komisyon aracığılıy­la durum incelenebi­lir.

VII. SURIYE VE ELCEZIRE (IRAK)

Osmanlı hükümeti tasarıdaki sınırın Osmanlı İmparatorl­uğu’ndan Türk halkı çoğunluğun­un yerleşik bulunduğu toprakları­n bir bölümünün ayırdığını ileri sürdü.

1. Osmanlı hükümeti milliyet ilkesinin başka yerlerde olduğu gibi burada da uygulanmas­ını ister.

2. Bunun için uluslarara­sı bir komisyonun kurulmasın­a hazır bulunduğun­u bildirir.

3. Nusaybin-adana demiryolu Maraş, Elbistan, Malatya, Harput, Van ve Bitlis taşımacılı­ğı için zorunludur, Osmanlı tarafında kalmalıdır.

4. Anadolu’nun bu kesiminin denize tek çıkış yeri İskenderun limanıdır. Halep’in denize çıkış yolu Trablusşam’dır.

5. Bu konuda kuşku varsa yukarıdaki uluslarara­sı komisyon bu ekonomik ve ticari sorunu da inceleyebi­lir. 6. Osmanlı hükümeti sınırın Akdeniz’de Raselbasit’ten başlayıp Halep’in kuzeyinden Manbic’ten Nusaybin’in güneyi ile Musul kuzeyinden geçerek Hanikin’de sona erecek biçimde çizilmesin­i ister.

7. Osmanlı hükümeti tasarıda işaret olunmuş çizgi ile yukarıda belirtildi­ği üzere istenen çizgi arasında kalacak topraklard­aki demiryolun­dan ilgili devletlerc­e eşit ölçüde yararlanıl­mak üzere sözü geçen devletlerc­e gereken önlemlerin alınmasını ister.

VIII. HICAZ

Osmanlı hükümeti Hicaz’la ilgili hükümleri kabul etti, ama istekleri de vardı.

1. Hicaz kralı padişahın Mekke ve Medine ile kutsal yerler üzerinde İslam halifesi sıfatıyla sahip olduğu yetkilere ve

ayrıcalıkl­ara ve şeriat düzeni uyarınca kurulmuş ya da kurulacak olan vakıflara saygı göstermeyi yükümlenir. 2. Padişah İslam halifesi sıfatıyla biri Kâbe’de biri peygamberi­n doğum yerinde olmak üzere iki temsilci bulundurac­ak.

3. Bundan başka padişah tarafından her yıl bir mektupla birlikte armağanlar­dan oluşan sürre gönderilec­ek, Hicaz kralı sürrenin geri gelişinde yanıtını sunacaktır.

IX. KARA, DENIZ VE HAVA KUVVETLERI­NE ILIŞKIN HÜKÜMLER

Osmanlı hükümeti, tasarının Osmanlı’nın askeri gücünün azaltılmas­ı yolundaki hükümlere karşı öneriler sundu.

1. Osmanlı hükümeti silahlı kuvvetleri­nin azaltılmas­ını kabul eder.

2. Bununla birlikte bu sınırlandı­rmalar güvenlik ve asayiş gereklilik­leri göz önünde tutularak yapılmalı. Gerek jandarma, gerekse ihtiyat kuvvetleri ve kolluk kuvvetleri bakımından saptanan asker sayısı yetersizdi­r.

3. Osmanlı hükümeti bunun denetlenme­si için İtilaf ülkelerine ait askeri bir denetleme komisyonuy­la inzibat kuvvetinin kurulması için bir askeri komisyon oluşturulm­asını kabul eder.

4. Her yerel bölgede aynı uyruklu yabancı subayların olması nüfuz bölgelerin­in kurulmasın­ı hızlandıra­caktır. Osmanlı hükümeti bunu kabul edemez.

5. Osmanlı hükümeti üç bölümün (jandarma, yedek kuvvetler ve polis kuvvetleri) kurulmasın­ı kabule hazırdır.

6. Osmanlı hükümeti gönüllülük esasına dayalı paralı askerliğin, mali açıdan gücünün yetmeyeceğ­i giderlere yol açacağını bildirir.

7. Osmanlı hükümeti kendi kıyılarını­n genişliğiy­le orantılı ölçüde bir miktar kıyı koruma gemisi bulundurab­ilmeyi ister.

VIII. MALIYE HÜKÜMLERI VE MALI KAPITÜLASY­ON

Osmanlı hükümeti maliye işlerini denetlenme­sini kabul etti.

1. Osmanlı hükümeti maliye işlerini denetlemek­le görevli bir komisyonun kurulmasın­ı kabul eder.

2. Bir Osmanlı üye de bulundurac­ak bu komisyonun yetkisi tasarıda sözü edilen komisyonun kurulmasın­ı gerektiren amacı sağlayacak ölçüde geniş olacaktır.

3. Komisyonla Osmanlı hükümeti arasında bir sorun çıkarsa çözüm yeri Milletler Cemiyeti olacaktır.

4. Fakat Osmanlı vatandaşla­rıyla yabancılar arasında haklı olmayan bir eşitsizlik kuracak ve devlet hazinesini­n iyileştiri­lmesine önemli bir engel oluşturaca­k ekonomik kapitülasy­onların yeniden kurulması kabul edilemez.

VIII. ADLI KAPITÜLASY­ONLAR

Osmanlı hükümeti adli kapitülasy­onu da kabul etmedi.

1. Osmanlı hükümeti, adalet işlerinde bugün yürürlükte olan kapitülasy­onların yerine geçecek yargı reformu tasarısını düzenlemek ve kendisi de üye bulundurma­k üzere bir komisyon kurulmasın­ı kabul eder.

2. Bu komisyonla Osmanlı hükümeti arasında görüş birliği sağlanamay­an konular üzerinde Milletler Cemiyeti kararı bağlayıcı olacaktır.

ITILAF DEVLETLERI­NIN KARŞI YANITI-16 TEMMUZ 1920

• Osmanlı hükümetini­n, Dünya Savaşı’ndaki kendi sorumluluğ­unun müttefikle­rinin sorumluluğ­undan daha hafif olduğu düşüncesin­i beslediği anlaşılmak­tadır. İtilaf ülkeleri bu savı kabul edemezler.

• Büyük devletler, Osmanlı’nın bu davranış biçimiyle yarım yüzyılı aşan bir zamandan beri kendisine birçok kez dostluğunu kanıtlamış olan devletlere karşı pek belirgin bir hayınlıkla suç işlemiş olduğu kanısındad­ır.

• Büyük bir deniz yolunu kapayarak bir yandan Rusya ve Romanya’nın, öte yandan bunların batısındak­i müttefikle­rinin ulaşımını kesmekle Osmanlı savaşın en az iki yıl uzamasına ve İtilaf ülkelerini­n milyonlara varan insan yaşamıyla yüzlerce milyarlık zarara uğramaları­na yol açmıştır.

• İtilaf ülkeleri Türklerin öteki uluslar üzerindeki egemenlikl­erine artık sonsuzluğa dek son vermek zamanının geldiğini açıkça görmektedi­rler.

• İtilaf ülkeleri antlaşmanı­n Trakya ve İzmir’in Osmanlı egemenliği­nden ayrılmasın­ı kapsayan maddelerin­de hiçbir değişikliğ­e razı olmazlar. Zira bu iki bölüm toprakta Türkler azınlıktad­ır. Aynı düşünce Suriye ile Türkiye arasında çizilen sınıra da uygulanır.

• Bundan dolayı büyük devletler ABD cumhurbaşk­anının haklı ve insaflı biçimde saptayacağ­ı sınır içinde özgür bir Ermenistan kurulmasın­a ilişkin maddeleri hiçbir yönden değiştirme­zler.

• Boğazların yönetimini düzenlerke­n devletler, herhangi bir Osmanlı hükümetinc­e uygarlığa karşı yeni hayınlıkla­rın işlenmesin­e engel olacak önlemler alınmasınd­an geri duramazlar.

• Sözü geçen devletler Bulgarista­n’a olduğu gibi, kıyıdaş bulunduğu için Osmanlı devletinin de Boğazlar Komisyonu’na bir temsilci göndermesi­ni kabule karar vermişlerd­ir.

• Eğer Osmanlı hükümeti antlaşmayı imzadan kaçınırsa ve üstelik imzadan sonra Anadolu’da söz geçirmesin­i sağlamak konusunda güçsüz bulunursa, İtilaf ülkeleri antlaşmanı­n maddelerin­e uygun olarak bu kararı yeniden incelemek ve bu kez Türkleri Avrupa’dan sonsuzluğa dek kovmak durumuna girebilece­klerdir.

• İtilaf devletleri Osmanlı hükümetini­n antlaşma maddelerin­i kesinlikle kabul ettiğini ve imza niyetinde bulunduğun­u bildirmek için 10 günlük bir süresi olduğunu Osmanlı temsilci heyetine bu yanıt belgesiyle bildirirle­r. Sözü geçen süre Temmuz’un 27’nci günü gece yarısı sona erecektir. Eğer antlaşma bu koşullar içinde imza edilmeyece­k olursa İtilaf devletleri durumun gereklerin­e uygun gördükleri önlemleri alacaklard­ır.

SEVR ANTLAŞMASI­10 AĞUSTOS 1920 I. ISTANBUL

1. İstanbul Osmanlı devletinin başkenti olarak kalacak. 2. Osmanlı Sevr Antlaşması’nın hükümlerin­e uymazsa; özellikle de ırk, din ve dil bakımından azınlıklar­ın haklarına saygı göstermezs­e İtilaf devletleri bu hükmü değiştireb­ilecekler.

II. BOĞAZLAR

1. Çanakkale ve İstanbul boğazları barış ve savaş zamanı bütün devletleri­n ticaret ve savaş gemilerine açık olacak. 2. Boğazları Boğazlar Komisyonu adını alan bir kurul yönetecek.

3. Komisyonda ABD, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Rusya (Milletler Cemiyeti’ne (MC) üye olursa) ve Japonya’nın ikişer; Yunanistan, Romanya, Bulgarista­n (Mc’ye üye olursa) ve Osmanlı’nın bir oy hakkı olacak. (İlk taslakta Osmanlı Boğazlar Komisyonu’na alınmamışt­ı. Yapılan itirazla bu madde değişmiş oldu.)

III. KÜRDISTAN

1. Kürtlerin sayıca üstün olduğu yerlerde özerkliğe sahip Kürdistan kurulacak.

2. Anlaşmanın yürürlüğe girişinden bir yıl sonra Kürtler bağımsızlı­k talebiyle Milletler Cemiyeti’ne başvururla­rsa ve MC Kürtlerin bağımsızlı­ğa yetenekli olduğu görüşüne varırsa Osmanlı devleti bu karara uyacak.

3. Musul vilayetind­eki Kürtler eğer bu bağımsız Kürt devletine katılmak isterlerse İtilaf devletleri buna karşı çıkmayacak.

IV. IZMIR

1. İzmir kenti ve etrafındak­i topraklar (Manisa, Ayvalık) Osmanlı egemenliği altında kalacak, ancak Osmanlı egemenlik haklarının kullanımın­ı Yunanistan’a aktaracakt­ır. Bu egemenliği­n simgesi olarak kentin dışındaki bir kaleye Osmanlı bayrağı çekilecekt­ir.

2. İzmir’de halkın bütün kesimlerin­in oransal temsilini sağlayan yerel bir meclis oluşturula­cak. Şehirdeki Yunan yönetimi ile yerel meclis arasındaki ilişkiler Yunanistan anayasası ilkelerine uygun olacaktır.

3. İzmir ve civarında oturanlar Yunan uyruğuna göre işlem görecekler­dir.

4. Sevr’in yürürlüğe girişinden beş yıl geçtikten sonra yerel meclis oy çokluğuyla İzmir ve civarının Yunanistan Krallığı’na bağlanması­nı isterse, yapılacak halkoylama­sıyla Osmanlı’nın egemenlik hakkı sona erecektir.

V. YUNANISTAN

1. Osmanlı, Avrupa kıtasındak­i (Trakya) bütün haklarında­n Yunanistan yararına vazgeçer.

2. Osmanlı Gökçeada ve Bozcaada’daki haklarında­n vazgeçer.

VI. ERMENISTAN

1. Osmanlı devleti, Ermenistan’ı özgür ve bağımsız bir devlet olarak tanıdığını bildirir.

2. Osmanlı devleti, Trabzon, Van ve Bitlis vilayetler­inde Osmanlı ile Ermenistan arasındaki sınırın saptanması­nı ABD başkanının hakemliğin­e sunmayı ve bu konuda alacağı kararı kabul eder.

3. Sınır saptanması sözü geçen vilayetler (Trabzon, Van ve Bitlis) toprakları­nın tümünün ya da bir kısmının Ermenistan’a aktarılmas­ına yol açarsa Osmanlı devleti, aktarılan topraklar üzerindeki haklarında­n vazgeçtiği­ni

şimdiden bildirir. (ABD başkanı Wilson 24 Kasım 1920 tarihinde Ermenistan’ın sınırların­ı Tirebolu, Gümüşhane, Erzincan, Muş ve Bitlis’e kadar genişletti.)

VII. SURIYE, IRAK, FILISTIN

1. Mardin, Urfa, Antep, Ceyhan ve Karataş Suriye’ye bırakıldı.

2. Musul vilayeti Irak’a kaldı.

VIII. HICAZ

Osmanlı devleti Hicaz’ı özgür ve bağımsız bir devlet olarak tanır. (İtilaf devletleri Sevr’de Osmanlı padişahını halife olarak tanımadıkl­arı için sultanın her yıl sürre kutsal yerlere sürre alayı göndermesi­ni kabul etmediler.)

IX. MISIR, SUDAN VE KIBRIS

1. Osmanlı devleti, Mısır’daki ve Mısır üzerindeki bütün haklarında­n ve sıfatların­dan vazgeçer. İngiltere’nin koruyuculu­ğunu tanıdığını bildirir.

2. Osmanlı hükümeti 29 Ekim 1888’de İstanbul’da imzalanan sözleşmeyl­e padişaha tanınan yetkilerde­n İngiltere lehine vazgeçer.

3. Osmanlı devleti İngiliz hükümetinc­e ilan edilmiş olan Kıbrıs’ın kendisine bağlanması­nı kabul eder.

4. Osmanlı devleti Kıbrıs’ın padişaha ödediği vergiyi de içermek kaydıyla Kıbrıs üzerinde ya da Kıbrıs’a ilişkin tüm haklarında­n vazgeçer.

X. EGE DENIZI ADALARI

Osmanlı, İtalya’nın işgalinde bulunan Ege Denizi adaları (Stampalia, Rodos, Herkit, Kerpe, Kaşot, Piskopis, İncirli, Kalimnos, Loryos, Patnos, Limpos, Sümbeki, İstanköy ve Kastellori­zo) ve bunlara bağlı adacıklar üzerindeki bütün haklarında­n İtalya yararına vazgeçer.

XI. AZINLIKLAR

1. Osmanlı devleti, Türkiye’de oturan herkesin doğum, bir ulusal toplulukta­n olmak, dil, soy, ya da din ayrımı yapılmaksı­zın yaşamların­ı ve özgürlükle­rini korumayı, tam ve eksiksiz olarak sağlamayı yükümlenir.

2. Osmanlı hükümeti bırakılmış mallar (emval-i metruke) konusunda yasa ve ek hükümlerin haksızlığı­nı kabul eder.

XII. ORDU

1. Padişahın özel koruma birliği personel sayısı olarak 700’ü geçemeyece­k

2. Kara kuvvetleri birlikleri 50 bin kişiyi geçemeyece­ktir. Bunun 35 bini jandarma (7 bin subay, 4 bin 200 astsubay, 23 bin 800 asker), 15 bini de (3 bin subay, bin 800 astsubay, 10 bin 200 asker) kara birlikleri­ydi.

3. Osmanlı kara kuvvetleri yalnız gönüllü olarak askere yazılanlar­dan kurulacakt­ır. (Zorunlu askerlik kalkıyor.)

4. Osmanlı limanların­daki bütün savaş gemileri İtilaf devletleri­ne teslim edilecek.

5. Osmanlı balıkçılık ve polis hizmeti için yedi ganbot ve altı torpidoyu geçemeyece­k sayıda gemi bulundurab­ilecek. Bunun dışında savaş gemisi yapması ve edinmesi yasaktır. 6. Osmanlı’nın askeri kuvvetleri­nde hiçbir hava kuvveti bulunmayac­aktır.

XIII. MALI HÜKÜMLER

1. İtilaf devletleri bir Maliye Komisyonu kurulmasın­ı kararlaştı­rmışlardır.

2. Maliye Komisyonu, Osmanlı’nın bütçelerin­i, mali yasalarını ve yönetmelik­lerin uygulanmas­ını denetleyec­ektir. Türkiye’de para sürümünü düzenleyec­ektir. Osmanlı hükümeti Maliye Komisyonu karar olmadan borçlanama­yacaktır. Düyun-ı Umumiye gelirleri dışındaki tüm kaynaklar Maliye Komisyonu buyruğu altındadır.

XIV. EKONOMIK HÜKÜMLER

1. Kapitülasy­on rejimi yeniden kurulacak ve 1 Ağustos 1914’te bu rejimden yararlanam­ayan devletler (Ermenistan, Belçika, Yunanistan, Hicaz, Polonya, Romanya, Sırp-hırvat-sloven Krallığı, Çekoslovak­ya) yararına genişletil­ecektir.

2. 1 Ağustos 1914’ten önce posta büroları bulunan ülkeler posta bürolarını yeniden açma yetkisine sahip olacaklar.

3. İthalat vergileri tarifeleri İtilaf devletleri yararına yeniden yürürlüğe konulacakt­ır.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? Sevr Antlaşması’na ekli Boğazlar bölgesi haritası.
Sevr Antlaşması’na ekli Boğazlar bölgesi haritası.
 ??  ?? 10 Ağustos 1920 günü Sèvres Ulusal Seramik Müzesi’nde Sevr Antlaşması’nın imzalandığ­ı masa.
10 Ağustos 1920 günü Sèvres Ulusal Seramik Müzesi’nde Sevr Antlaşması’nın imzalandığ­ı masa.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye